Yazarlar // 22 Ekim 2014 Çarşamba 00:00
Ragıp GÖKER
17 ve 25 Aralık’ta yaşananlarla ilgili açılan dava dosyasının ilgili savcı tarafından ‘takipsizlik’ kararıyla kapatılmasını CHP 81 ilde adliye binalarına siyah çelenk koyarak protesto etti.
CHP, o günü ‘kara gün’ ilan etti.
Bu nedenle CHP bugünlerde çok eleştiriliyor.
“Kara gün” dememeliymiş CHP.
Hükümet yanlıları CHP'yi Balyoz ve Ergenekon davalarında suçsuz insanlar hapse atılırken, o günlerde sessiz kalmakla suçluyorlar.
Haksız bir suçlama.
Çok çabuk unutuyoruz.
O dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan özellikle Ergenekon davlarında hükümetin tutumunu eleştiren CHP’nin o günkü Genel Başkanı Deniz Baykal’ı “Sen Ergenekoncuların avukatı mısın” diye suçlamıştı.
Erdoğan, “Evet ben bu dava nedeniyle suçsuz yere içeri atılan insanların avukatıyım” diyen Baykal’a “Ben de bu davanın savcısıyım” diye cevap vermişti.
Baykal’ın gösterdiği tavrı CHP’nin şimdiki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da göstermiş ve bu nedenle hükümet yanlıları tarafından ‘darbeci’ olmakla bile suçlanmıştı.
Bütün bunlar unutulmuş gibi görünüyor.
“Hafıza-i beşer, nisyan ile maluldür” sözü bunun için söylenmiş olsa gerek.
İnsan hafızası çabuk unutuyor.
Hele hele gündemin çok çabuk değiştiği günümüzde, kısa bir süre önce yaşanan olayları çabuk unutuyoruz.
Balıkların hafızasının zayıf olduğu söyleniyor ya.
İnanmıyorum.
Biz insanlar daha çabuk unutuyoruz.
Balıklardan daha zayıf bir hafızaya sahip olduğumuzu düşünüyorum.
Ya da işimize öyle geldiği için olsa gerek, unutmak istiyoruz.
Son yıllarda CHP’ye vurmak moda ya!
Hani nasıl söylenir, “Ne İsa’ya yaranabiliyorlar, ne de Musa’ya”
CHP’liler, ne yapsalar yaranamıyorlar yani.
Adalet herkese lazımdır.
Biz ülkemizin bir hukuk devleti olmasını bunun için savunuyoruz.
Hukuk sistemimizin sancılı olduğunu zaten biliyoruz.
Sistemin düzelebileceği umudumu hala taze tutuyorum ama sistemdeki aksayan noktalar CHP’ye vurmakla düzelemez.
Ki; düzeltecek olan da muhalefetteki CHP değildir unutmayın.