Meral Akşener’den sonra, çağrı heyetinin üyelerini de partiden atan Bahçeli’nin, partisinde muhalif sese tahammülü olmadığı biliniyordu ama MHP’nin, bazı OHAL uygulamalarının iptali için Anayasa Mahkemesine gideceğini duyuran CHP’ye muhalefet etmesi herkes gibi beni de şaşırttı.
Sandalye sayısı bakımından meclisteki dördüncü parti konumundaki MHP’nin, iktidardaki AK Parti yerine, ana muhalefetteki CHP’yi eleştirmesini nasıl yorumlamak gerekir?
Sanırım, ihraçlarla zor duruma düşeceğini düşünen MHP yönetimi, AK Partinin yargı üzerinde etkisi olduğuna inanıyor ve buna güvenerek, yargıya taşınacağı muhakkak olan ihraçlarla ilgili mahkeme kararlarının kendi lehine çıkmasını umuyor.
MHP cephesinden benim bu görüşüme itiraz gelecektir.
Ve fakat
OHAL uygulamaları nedeniyle birçok insanın mağdur olduğu, hükümet tarafından bile kabul edilirken, uygulamalardaki bazı maddelerin iptali için Anayasa Mahkemesine başvuracağını söyleyen CHP’ye, muhalefetteki MHP’nin ‘’Bunu yapamazsınız’’ diyerek karşı çıkması başka nasıl açıklanır.
Mecliste gurubu bulunan partilerle birlikte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 15 Temmuz gecesi, darbeye karşı tavır alarak, hükümete destek vermesi takdirle karşılanmıştı.
Ne olduysa zaten bundan sonra oldu.
15 Temmuz öncesi partide kontrolü büyük ölçüde kaybeden Bahçeli, darbe girişimi süresindeki tutumu eleştirilen Akşener’in gözden düşmesini fırsat bilerek, önce Meral Hanımı, sonra da mahkeme tarafından atanan çağrı heyetinin üyelerini partiden kovdu.
Eline sopayı alan Bahçeli’nin, kendisine ve yönetimine muhalefet edenleri partiden atacağı anlaşılıyor.
Şu sorunun cevabı merak konusu:
Şimdi sıra kimde?
Sinan Oğan’ı yeniden kovar mı?
Ki;
Daha önce partiden kovduğu Oğan, mahkeme kararıyla geri dönmüştü.
Bahçeli, babası MHP’nin kurucularından olduğu bilinen bir başka rakibi olan Ümit Özdağ’ı da bir kere daha kovmaya yeltenir mi?
Özdağ da tıpkı Sinan Oğan gibi Bahçeli’ye muhalefet ettiği için daha önce partiden atılmış, O’da mahkeme kararıyla partisine dönmüştü.
Rakiplerini partiden atmaya kararlı olduğu anlaşılan Devlet Bahçeli’nin, bir başka güçlü rakibi Koray Aydın’a diş geçirip geçiremeyeceğini de merak ediyorum.
Sıranın kendine geldiğini düşündüğü için mi bilinmez Koray Aydın Yeniçağ Gazetesine yaptığı açıklamada 15 Temmuz sürecinin ülkücü kıyımına dönüştüğünü söylerken "MHP ihraçlarla değil, parti içi demokrasiye riayet ederek büyüyebilir" dedi.
Bahçeli’ye karşı en son baş kaldıran Oktay Vural’ın durumu ne olacak?
Vural’ı belki partiden atmayacaktır ama Genel Başkan olarak kaldığı sürece Bahçeli’nin, Vural’ı bir daha milletvekili adayı yapmayacağı da kesin gibi.
Devlet Bahçeli, 15 Temmuz sürecinde yakaladığı popülaritesini, partisinin oy artışı için kullanmak yerine pati içindeki muhaliflerini temizlemek için fırsata çevirmesine şaşırdım mı?
Hayır.
Doğrusu 15 Temmuz sürecinde rüzgarı arkasına alan Bahçeli’nin eline sopayı alacağını ve rakiplerini kovalayacağını tahmin ediyordum.
Yanılsaydım keşke.