Hayat devam ediyor, doğru da...
Ateş de düştüğü yeri yakıyor, her ne kadar çevresine tahribat verse de...
Hedef Halk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, yirmi yılı aşkın süredir arkadaşım Aziz Yener Cabbar belki de hayatının en zor sınavını yaşadı.
Bundan zoru olur mu bilemem.
"Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın..." boşuna demiyorlar galiba.
Büyük oğlu Aziz İlker Cabbar'ı son yolculuğuna uğurladı, gözyaşlarını
içine akıtarak.
Çünkü babasın, çünkü babalar ağlamaz...
Ne ağlamazı be...
Onu kim demişse yalan söylemiş.
Babalar da ağlar...
Gözyaşlarını içine de akıtır, dışarı da...
Bize verilen bu hayatın her anının bir sınav olduğunu unutmamamız gerekir sadece.
Bunu unutmadığımız zaman sanırım bu acılara biraz olsun dayanabilme gücünü de verir Yaratan.
Acılar kişiyi olgunlaştırır derler...
Acının ateşi zamanla küllenir, soğur derler.
Evet, o kül soğuyor soğumasına da unutulmuyor...
İnsan olan anasını, babasını, çocuğunu unutur mu hiç?
Unutamıyor...
Yener arkadaşım da unutmayacak hiçbir zaman...
O ailenin içinde İlker her zaman yerini alacak her zaman var olacak...
Ölümün hepsi acıdır, imamlar gözyaşı akıtmayın derler...
Su gibi delikanlı çocuğunu toprağa vereceksin, gözyaşı akıtmayacaksın, olur mu be.
Gel de sen akıtma...
İlker aklıma geldikçe, yazıyı yazarken benim gözlerim doluyor da Yener mi gözyaşı akıtmayacak?
Kardeşleri Alper mi, Caner mi?
Yoksa annesi Zeliha mı?
Hepsi gözyaşlarını akıtacaklar...
Unutmamak için...