Gurbetçi kardeşlerimizin Anavatan’a göçleri başladı. Yılın bu mevsiminde trafikte de yoğun olarak görüyoruz. Kimin yurtdışında eşi, dostu, akrabası yok ki?
Yıl boyunca memleket hasreti, vatan hasreti ile kalpleri kıpır kıpır atan kardeşlerimiz memleketin keyfini çıkarıyorlar.
Birçoğu Almanya’da yaşıyor. Dünyanın birçok ülkesinde varlar.
Almanya’da 2,8 Milyon ( Bazı kaynaklara göre 4 Milyon ), Fransa’da 500 Bin, İngiltere’de 500 Bin, Hollanda’da 400 Bin, Avusturya’da 300 Bin, Belçika’da 200 Bin, Suudi Arabistan’da 200 Bin, Avustralya’da 200 Bin … Türk Anavatanlarından uzakta yaşıyor.
Türkiye’den Almanya’ya 1950’li yıllardan sonra yoğun olarak başlayan göç esası ekonomik sorunlara dayanmaktaydı. Göç edenlerin ilk düşünceleri, belli bir süre bu ülkelerde çalışıp para biriktirmek ve bu suretle Anavatan’da geleceğini güvence altına alacak yatırımlar yapabilmekti.
Gurbetçilerimiz göçün ilk yıllarında arsa, ev, bağ, bahçe, tarla, traktör, biçerdöver gibi yatırımlara yöneldiler. Almanya’daki yaşantılarına geçici gözüyle bakan göçmen işçiler sosyal yaşamlarını kısıtlayarak ve şartları zorlayarak daha çok birikim yapmaya çalıştılar. Büyük bir kesim yerleşme düşüncesinde olmadığı için ailesini getirmemiş ve bekar olarak yaşamayı tercih etmişlerdi.
Ancak, zaman içinde gurbetçilerin yaşam tarzında meydana gelen ekonomik, sosyal ve kültürel değişimler onları “konuk işçilikten – Avrupa Türklüğüne” taşıdı.
Değişin dönemlerde Türkiye’de yaşanan ekonomik sıkıntılar Almanya’da birikim yapıp belirli bir süre sonra geri dönmeyi düşünen bu Avrupalı Türkler, Alman toplumunun bir parçası haline geldi.
Bununla da yetinmeyenler ise yaptıkları yatırımlarla Almanya’da işveren konumuna geldiler ve gerek Alman ekonomisine ve gerekse Türk Ekonomisine önemli katkıda bulundular.
Avrupa’daki, özellikle Almanya’daki bu kardeşlerimize her ne kadar “Gurbetçi, Alamancı, Almanyalı” gibi isimler verilse de benim en yakıştırdığım terim “Avrupalı Türkler”. Çünkü bulundukları ülkelerin kalkınmalarında emekleri olduğu gibi Türkiye’nin de ekonomisine, kültürüne ve muasır medeniyet seviyesine ulaşma hedefinde katkıda bulunarak Türklüğü ve Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmişler.
***
Almanya’nın II.Dünya savaşı sonrası inşasında ve gelişmesinde büyük katkısı olan I.Nesil Avrupalı Türklerin Almanya’ya gidişi/davetleri kesinlikle tesadüf değil.
Bu konuyu daha iyi anlamak için Adolf Hitler’in dönemin Cumhurbaşkanı Sayın İsmet İnönü’ye Mart 1941’de yazdığı mektubu bazı bölümlerini dikkatli okumak gerek;
***
Ben de Ekselans, size bu fırsattan yararlanarak resmen bildiririm ki, Almanya'nın bu önlemleri, hiçbir şekilde Türkiye'nin toprak bütünlüğüne veya siyasi yapısına yönelmiş değildir. Aksine, birlikte yürüttüğümüz büyük ve hayati savaşın hatıralarıyla ve bu savaşı izleyen ıstıraplı yılların hatıralarıyla dolu olarak, size, Almanya ve Türkiye arasında gerçek dostluğa dayanan bir işbirliği için gelecekte dahi bütün koşulların var olduğuna kesin olarak inandığımı belirtmek isterim.
Savaşın sona ermesinden sonra Avrupa'nın yaralarını sarma yolunda başlayacak ekonomik gelişme, Almanya'yı ve Türkiye'yi zorunlu olarak, tekrar yakın ilişkiler içine sokacaktır.
Bu alanda önemli bir faktör, Almanya'nın çıkarlarını, yalnız kendi endüstri mallarının satışında görmediği, aynı zamanda en büyük alıcı olma eğilimini de taşıdığıdır.
Bunların dışında inanıyorum ki, savaştan sonra gerçekleşecek yeni anlayışlar düzeni, Almanya'yı hiçbir şekilde Türk hükümetinin hedefleriyle karşı karşıya getirmeyecek, aksine, iki devletin yakınlaşması, bu alanda hem Türkiye'nin hem de Mihver Devletleri'nin çıkarına olacaktır.
Bu mektubumu Ekselans, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri hiçbir koşul altında kötüleştirmemek, aksine, mümkün olan her şekilde iyileştirmek ve uzak gelecekte dahi iki taraf için verimli olacak şekilde düzenlemek yolundaki içten isteğimin bir dile getirilmesi olarak kabul ediniz.”
***
Bu mektupta birçok detay var ama konumuz ile ilgili noktada şunu görmek gerek. Almanya her ne kadar Faşist Adolf Hitler Almanyası’nın mirasını devralmamış olsa da devam eden devlet politikaları Hitler döneminde belirlenmiş ve aynı disiplin ile uygulanarak I.Nesil “Avrupalı Türkler” Almanya’nın yeniden inşası ve stratejik ortaklık” kapsamında Almanya’ya davet edilmiş görünüyor.
Herkese iyi bir hafta diliyorum!
Avrupalı Türk kardeşlerim, sizler de Anavatan’a hoş geldiniz.