Samsun'a gelen herkesi üzerinde ''Atatürk'ün Şehri Samsun'a hoşgeldiniz'' şeklinde ifadelerin yazılı olduğu bir tabelayla karşılarız.
Çünkü Kurtuluş Ateşi'nin yakıldığı ve bu amaçla ilk adımın atıldığı şehir olan Samsun, İngiliz'lerin hediye göndermek amacıyla doğum gününü sorduklarına, Ata'mızın ''Doğum günüm 19 Mayıs'tır'' dediği günden bu yana Atatürk'ün Şehri olarak bilinir Samsun.
Milletin yeniden doğduğu günü, kendi doğum günü olarak kabul etmiş yani Ata’mız.
Samsun halkı olarak bizde bununla övünürüz haklı olarak.
Ata'mızın bize bahşettiği bu onura karşın, aramızda para toplayarak dünyanın en ünlü heykeltıraşlarından Avusturyalı Heinrich Krippel'e o büyük kahramanın heykelini yaptırmışız.
''Onur Anıtı'' demişiz ona da.
Türk milletinin işgali kabul etmeyeceğini ve bu türden girişimlere başkaldıracağımızı anlatan anıt, Samsun halkının da onurudur.
Ve fakat.
Gel gör ki, içimizden birileri de sadece Türkiye'den değil, dünyanın dört bir yanından insanlar Onur Anıtı'nı görmek için Samsun'a geliyorken, içimizden birileri de 'Onurumuzu' yıkmak için girişimde bulunuyor.
Bu yetmezmiş gibi H.Halk’taki habere göre, Atatürk'ün Kurtuluş Meşalesini yakmak için Anadolu'da karaya ilk adımını attığı yerde dikilen anıtın önü de billboardlarla kapatılmak istenmiş.
''Ne yaman çelişki'' dediğinizi duyar gibiyim ancak ben bu türden haberlere şaşırmamayı yıllar önce öğrenmiştim.
Günümüzde gazeteci arkadaşımız Tufan İpek'in fotoğraflayarak belgelediği anıtın billboardlarla kapatılma durumu, Atatürk Anıtlarına karşı eylemlerin sonuncusu olur mu bilmiyorum ama anıtlara karşı girişilen eylemlerin ilki de değildi.
80'li yıllardı.
Samsun'da Kemal Vehbi Gül Belediye Başkanıydı.
Vehbi Bey, İlkadım'ın atıldığı şehrin belediye başkanıydı ama İlkadım'ı atan kahramana sevgisini nedense pek göstermezdi.
En azından uygulamaları böyleydi.
Kemal Vehbi Gül, o anıtı yerinden söküp, fuar alanındaki bir depoya kaldırtmıştı.
''Müstehcenmiş''
Anıtın yerinden sökülüp depoya atılma kararının kamuoyuna yansıyan gerekçesi buydu yani.
Kemal Vehbi Gül, Gül, 1988 yılında başörtüsü tartışmalarının revaçta olduğu bir dönemde basına verdiği "Devletin en başından en aşağısına kadar cahil cühela takımı bilmedikleri konuda tutup ahkâm kesiyorlar. Esas irtica onların kafasındadır." Şeklindeki demeci nedeniyle zamanın Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e hakaret ettiği gerekçesiyle görevinden uzaklaştırılmıştı.
Anıtın müstehcen bulunan unsurlarını zamanın Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, fuardaki depodan alarak Atakum Belediyesinin deposunda saklamış, anıtın tüm unsurları daha sonra Yusuf Ziya Yılmaz'ın Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde yeniden yaptırıldığı yere konulmuştu.
Son yıllarda birçok ilde Atatürk’ün heykellerine saldırılar ne yazık ki artarak sürüyor ve bu durum birçoğumuzun canını acıtıyor.
Ve fakat.
Atatürk’ün anıtlarına çirkin saldırıların yanı sıra, yerinden sökülmesi ve günümüzde olduğu gibi herkes tarafından görülmesinin engellenmesi gibisinden girişimlerin 'Atatürk'ün Şehri' olarak bilinen Samsun'da yapılması ise canımızı daha fazla acıtıyor.