limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Atakum'da Kim Haklı?
Yazarlar // 18 Kasım 2020 Çarşamba 00:17

Ragıp GÖKER

Atakum Belediyesinde CHP’li Cemil Deveci seçildiği günden beri peşi sıra gelen haciz vakalarıyla boğuşuyor.
Deveci, görevi devraldığı İshak Taşçı’yı belediyenin imar inşaat şirketini borç batağına sürüklemekle suçluyor.
Buna karşın İshak Taşçı da, Deveci’yi, kendi beceriksizliğini örtmek adına, imar inşaat şirketini hileli iflasa taşıdığını iddia ediyor.
Karşılıklı suçlamalar havada uçuşuyor.
Halk ise yaşananları ilgi, ibret ve biraz da kaygıyla izliyor.
Herkes merak ediyor haliyle.
Ve soruyor insanlar.
‘’Kim haklı?’’ diye.
Sahi kim haklı?
Başkan Cemil Deveci ve ekibinin yaşadığı ilk haciz şoku, geçen yıl Haziran ayında yaşanmıştı.
İshak Taşçı döneminde ve hatta başkanlık görevinin son aylarında belediyenin imar inşaat şirketi tarafından 1 milyon 628 bin lira karşılığında 37.5 buçuk ton lop et alınmış.
‘’Ben gidersem, gelenin başına bela olsun ve o ödesin’’ diye düğü için mi bilinmez 1 milyon 628 bin liralık fatura, Taşçı döneminde ödenmemiş..
Şirket batak durumda olunca Deveci de o faturayı ödememiş.
Bununla da kalmamış imar İnşaat şirketini de kapattırarak, başka bir şirket kurdurmuş.
Taşçı’nın kurmayları tarafından o lop etin 6 aylık süreçte alındığı iddia edilse de, Deveci 37,5 ton lop etin faturada görünen haliyle 46 gün içinde alındığını iddia ediyor.
Ödenmeyen o lop et faturası nedeniyle önce  şimdilerde yer ile yeksan edilen Yalı Kafe’deki kap kacak, çatal bıçak takımları haczedilmişti.
Çatal bıçak ve kap kacağın haczedilmesiyle de yetinilmedi, o süetçe belediyenin bazı araçları da bağlanmıştı.
Deveci’nin icra memurlarını karşısında bulduğu vaka bununla da kalmayacaktı.
Geçen hafta köylülere bedava yem dağıtmak için kurulan bir tesisin açılış töreni sırasında Deveci’nin yönettiği belediyenin parke taşı ürettiği tesisin makinesine icra yoluyla el konuldu.
Bu da yetmedi makam odasındaki masa ve sandalye de haczedildi.
Bir avukat olan Cemil Deveci, haciz işlemlerinin usul ve kaidelerini bu şehirde en iyi bilek kişilerden biri olarak, haciz memurlarının bir açılış törenin yapılacağı sırada gelmiş olmalarını tesadüf olarak değerlendirmeyecek kadar tecrübeye sahip.
İnanmadı haliyle ki, kimsenin de bunun bir tesadüf olduğuna inandığını sanmam ayrıca.
Ancak Deveci, bütün bu yaşananları olgunlukla karşıladı ve durumu lehine çevirmeyi başardı.
Önceki gün de Atakum’da Cemil Deveci’ye destek vermek için başta muhalefet partilerinin yöneticileri olmak üzere çok sayıda kişi belediyenin önünde toplandı.
Toplantı küçük bir mitinge dönüşünce uzun süredir durumu uzaktan izleyen ishak Taşçı da açıklama yapma ihtiyacı duydu.
‘’Kamuoyunu bilgilendirme’’ başlığı altında yaptığı açıklamasının bir bölümünde Taşçı ‘’Kendi başarısızlıklarını, beceriksizliklerini örtbas etmek isteyenler, yalanlara ve iftiralara sarılmaktadır. Siyasi ahlaktan, insani değerlerden uzak bu yaklaşım karşısında, efendiliğimi hep korumaya çalıştım.’’ demiş.
Sonra da 5 yıllık görev yaptığı dönemdeki icraatlarını sıralamış ama Deveci’nin başına bela olan o faturaların kendi döneminde neden ödenmediğine dair bir bilgi de vermemiş.
Açıklamasının bir bölümünde ‘’kafaları çekerken ve hamamda terlerken beni eleştiriyorlar’’ gibi suçlamalarla, eleştiride seviye düzeyini de biraz düşürmüş açıkça.
Bu kavgada kim haklı siz karar verin isterim ama İshak Taşçı, ‘efendiliğimi hep korumaya çalıştım.’’ demiş ya açıklamasının bir bölümünde.
Keşke öyle yapabilseymiş ve seviyeyi koruyabilseymiş.
Belki partisi ilk seçimde Atakum’da yine onu aday gösterecek.
Ve belki yine seçim kazanacak ve yine başkan olacak kim bilir.
Efendiliği ve sakin tavrıyla tanıdım ben İshak Taşçı’yı.
Hep öyle görmek isterim açıkça.
Son söz:
Bir Hint Atasözü, işaret parmağıyla karşısındakini suçlayan kişilere, kendisine dönük olan başparmağı tarafından ‘’biraz da kendine bak’’ denildiği anlatılır.
Ne kadar doğru değil mi?
Sadece İshak Taşçı için de değil bu sözler, herkesi bağladığı gibi Cemil Deveciyi de bağlar aslında.
Bilmem anlatabildim mi…