İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş’ın Belediye Başkanlığı’ndaki ilk döneminde uyguladığı bu sistem yine Türkiye’nin gündeminde. Ancak bu kez gündeme getiren tam olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. MHP ve AK Parti Cumhur İttifakı’nın iki üyesi ve iktidardalar. Bahçeli bu işi çok sevmiş olmalı ki yine Türkiye’de askıya ekmek asma uygulamasını yardımlaşma olarak görüyor. Asıl olan ekmeği askıya asmak değil, insanları askıya asılan ekmeğe muhtaç etmemektir, Bahçeli’nin de görevi de bu olmalıdır. Tabi İktidarın Büyük Ortağı AK Parti’ye sözünü dinletebilirse. Askıda ekmeğe milleti muhtaç etmemek için toplanan vergilerin hakça bölüşülmesi gerekir. Yatırımları yüklenicilerin değil de devlet kurumlarının yapması gerekir. Arkalarında kimlerin bulunduğu belli olmayan yüklenicilere para kazandırma adına yapılan işler yanlıştır ve birilerini zengin ederken vatandaşı fakirleştirmekte askıdaki ekmeğe muhtaç etmektir.
Ekonomimiz PİK yaptı ya, o nedenle askıda ekmeğe muhtaç hale geldik, ya dip yapsaydı ekonomimiz o zaman ne olacaktı?
Mahzuni Şerif diye biri yaşamış hatırlayalım hep birlikte neler demiş:
Mevla’m gör diyerek iki göz vermiş, bilmem ağlasam mı, ağlamasam mı?
Dura dura bir sel oldum erenler bilmem çağlasam mı, çağlamasam mı?
Yetim sırtından doyan doyana, gönül bu oyuna nasıl dayana?
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana bilmem söylesem mi, söylemesem mi?
İktidar ortağının söylediği gibi bugün askıdaki ekmeğe muhtaç olan insanların yarın kuru soğana muhtaç olduğu da görülür bu gidişle. İşte o zaman gözler yaşlanır, yaşlanan gözler de ne önünü görür ne arkasını, ne de kendisini yönetenleri. Aman milletin gözlerini yaşartmayın.
USTA’NIN ANLATTIKLARI
MHP’den ihraç edildikten sonra İYİ Parti’ye geçen Samsun Milletvekili Erkan Usta katıldığı bir TV programında Türkiye ekonomisinin içindeki çıkmaz sokakları anlattı. Hatırlarsınız Usta doğruları söylediği için yıllarca hizmet verdiği MHP’den ihraç edilmişti.
Usta ekonominin düzlüğe çıkarılabilmesi için birkaç müteahhidi değil de insanların çektikleri çileleri görmesi gerektiğini anlattığı programda bu yönetimle Türk ekonomisinin düzelebileceği umudunda olmadığına da dikkat çekti. Ve Usta gerçekleri söylediği için partisinden kovuldu. Yani doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar sözü gerçek oldu. Şimdi Türkiye’de vatandaşa düşen bir görev var: Ya böyle yönetilecek ve ekmeğe muhtaç yaşayacak, ya da kendilerini bir askıdaki bir ekmeğe mahkum edenleri sandığa gömecek.
GÜNÜN SÖZÜ
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır. (Honore de Balzac)