limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Asıl Korkulması Gereken
Yazarlar // 23 Haziran 2022 Perşembe 21:37

İsmail BAŞARAN

Evet, iktidarın Türkiye’yi iyi yönetip yönetemediğinden veya sandıktan falan kimse korkmasın. Asıl korkması gereken 20 yıldır Türkiye’yi yönetenlerin vatandaştan korkmasıdır.

Ne gelen yabancıların oy kullanacak olması, ne pirinç, şeker ve odun ile kömür dağıtılan vatandaşlara yapılan yardımlardan yararlananlar değildir. İktidar da unutmamalıdır ki asıl korkulması gerekenler Goethe’nin çok sevdiğim bir sözü vardır. “Kaybedecek bir şeyi olmayan insandan korkulur.” Türkiye’de insanların büyük bölümünün artık kaybedecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Bunu sandık vatandaşın önüne geldiğinde hep birlikte yaşayacağız. Bugün vatandaş sesini çıkarmıyorsa sevgisinden ve de korkusundan değildir. Bunun adı, fırtına öncesi sessizliktir.

KİME GÜVENECEĞİZ?

Tellal gelmiş köye ve başlamış davula vurup bağırmaya: Padişah Efendimiz garp illerine savaş ilan eylemiştir, eli silah tutanlar orduyu hümayuna katılacaktır..

Temel’in bir oğlu askere gitmiş.

Gidiş o gidiş, bir daha geri gelmemiş.

Aradan yılar geçmiş köyün meydanında davul vurmaya başlamış:

Gümbede güm. Ve tellal konuşmaya başlamış:

Padişah efendimiz şark illerine savaş ilan eylemiştir. Eli silah tutanlar…

Temel’in bıyıkları yeni terlemiş olan ikinci oğlu da gitmiş.

Gidiş o gidiş. Aradan yıllar geçmiş. Tellal yine köyün meydanına gelmiş. Aynı hikâye ve davul sesi…

Tellal “Padişah efendimiz şimal illerine” der demez Temel bağırmış:

Padişah efendune söyle, penum şeyime güvenup ikide bir, bir yerlere savaş ilan eylemesun uşağum…

O günlerden bu günlere geldi ülkemiz. Çeşitli ekonomik kararlar alınıyor. Özelleştirmeler yapılıyor. Şirketler evlendiriliyor veya satılıyor.

Yerlilere satılan ve yabancılara satılan firmalar var piyasada. Sadece satılanlar firmalar mı, elbette değil. Araç seviciler de çoğalıyor mantar gibi. En son bir yabancı daha geldi, hani 15Temmuz’un arkasında olanlar dediydi ya sayın Cumhurbaşkanı, o ülkülerin yönetenleri de gelip gidiyor. Firmalar satılmış da ne olmuş, neler satılmadı ki demeyin sakın. Bu ne anlama gelir biliyor musunuz? Yarın tellal gelip davulu vurmaya başlasa ve dese ki: Garp illerine savaş ilan eylenmiştir… Kendi yaramızı saracak ilacımız olmayacaktır bayanlar ve de baylar. İşte durumumuz bu. Kime güveneceğiz?

 

MÜLTECİLER VE SANDIK

Ben buradan birkaç kez yazdım; Samsun’da kaç mülteci var diye. Ancak cevap vermesi gerekenler bu cevabı vermedi.

Neden vermediler? Ben cevabı alıp bu sütunlardan sizlerle paylaşacaktım. Sizler de kaç mülteci ve yabancı olduğunu öğrenecektiniz. Bu sayının Samsun’daki seçim sonuçlarını etkileyip etkilemeyeceğine de kendiniz karar verecektiniz. Olmadı.

Çünkü iktidarın memurları bu rakamları vermekten korktu. Ya bu şehirde söylendiği gibi üç beş yabancı yok, sayıları çok fazla veya vatandaşın bilgilenmesini istemeyen yöneticiler tarafından yönetiliyoruz bu ilde ve kentte.

Bir sandığın kenarında veya köşesinde bir yabancı uyruklu görülse es kaza, söylenecekleri ve çıkarılacak söylentileri düşünebiliyor musunuz? Şu sandıkları her siyasi parti görevli verip güzelce korusalar ne olur? Çünkü inanıyorum ki bilgisayarla belirlenecek seçim sonuçları her tür suiistimale açık olacak.

Önümüzdeki seçimlerde yeni vatandaşlarımız, hani kendilerine nüfus cüzdanı verilen yabancılar, iktidardan maaş alan yabancılar da oy kullanacaklar mı? Bu sorunun yanıtı bu günden cevaplanmalıdır. Eğer oy kullanacaklarsa şimdiden kime ve nereye kullanacakları bellidir. Hangi sandıklarda oy kullanacakları da, hangi oy pusulasını kullanacakları da söylenmiştir kendilerine veya yakında söylenecektir. Sonra da vatandaş bize oy verdi diyecek birileri.


GÜNÜN SÖZÜ

Hayat bir sürprizler serisidir. Öyle olmasaydı ne yaşanmaya, ne de korunmaya değerdi. (Emerson)