Aşıda Duraklama Devri mi?

Osmanlıcılık oynayanlar, ikide bir TÜRK diye bir ırk yoktur diyenler  yine oyun oynamaya başladılar. Sağlık Bakanı ortaya çıkıp aşılamanın tam hız sürdüğünü söylerken vatandaş aşı diye neredeyse ağaca çıkacak. Yaş nedeniyle aşılamada sıkıntılar çekiliyor ancak bu durum halka yansıtılmak pek de istenmiyor.

Türkiye olarak aşılamada bırakın gençlere gelinmesini yaşı iğleri olanlarda da aşılamada sona gelinmemiş durumda. 65 yaş üstü birisi olarak bana bile aşılama bir hafta öncesinde gelebildi. Bu durum da Türkiye’de yerli aşının neden yapılmadığı sorusunun sorulmasına yol açtı.

Öyle ya  Türkiye’de AK Parti iktidara gelmeden yerli aşı yapılabiliyordu, AK Parti iktidara geldikten sonra tesisler kapandı yerli aşı yapamaz olduk ve aşıda yurt dışına bağımlı hale geldik. Ne olacak şimdi, aşı mı üreteceğiz?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yerli aşı çalışmaları yapan kurum ve kuruluşların yöneticileriyle yarın bir araya gelecekmiş. Yerli aşı yapılacak demek ki? Madem yerli aşı yapmaya çalışıyorsunuz k bu doğru bir harekettir, neden kapattırdınız devri iktidarınızda aşı yapımını?

Fuat Oktay, yerli aşı üzerinde çalışan kurum ve kuruluşların yöneticileriyle toplantılara devam ediyormuş. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantılarda, yerli aşı çalışmalarında katedilen mesafe, projelerin mevcut durumu ve bundan sonraki süreçlerin hızlandırılmasını sağlayacak yol haritası masaya yatırılıyormuş.

Cek- cak ifadeleri bırakın vatandaşın karşısına yerli aşı ürettik ve aşılamayı yerli aşıyla sürdüreceğiz diye çıkın.Böylece daha önce yaptığınız hatadan döndüğünüz için vatandaş belki sizi affeder. Yerli aşı üreten tesislerin kapatılması ile Türkiye’yi dışa bağımlı hale getireceksiniz sonra da başa dönüp biz ürettik diye caka satacaksınız. Artık bu işleri bırakın e vatandaşa gerçekten hizmet edin. Vatandaş kendisine hizmet edenleri unutmaz, ancak vatandaş aşı tesislerini kapatan ülke sağlığını yurt dışına bağımlı hale getirenleri de unutmaz. Aşılamada Samsun’da 65 yaşının altına henüz inilmemesi durumun ciddiyetini ortaya koyuyordur.

KONTROLLÜ NORMALLEŞME

Vali Doç. Dr. Zülkif Dağlı, kontrollü normalleşme döneminde yürütülen Dinamik Denetim Modeli çerçevesinde denetimlerde bulunarak esnaf ve vatandaşlarla sohbet eden mutasyona uğrayan virüsün yayılma hızının arttığına dikkat çekti.

Daha önce kurallara uymayanların ihbar edilmesi talebinde bulunan Vali Dağlı, denetimlerde esnafı ve vatandaşları uyardı. Vali Dağlı, "Bugünlerde her zamankine oranla çok daha fazla dikkat etmemiz gerekir. Bilmeden aramızda virüs taşıyan vatandaşlarımız var. Bu nedenle aynı ortamda bulunduğumuz kişinin Kovid-19 virüsü taşıma ihtimalini unutmayalım. Mecbur kalmadıkça evlerimizden çıkmayalım. Çıkmak zorunda isek sosyal mesafemize çok dikkat edelim. Ayrıca maske ve temizlik kurallarına titizlikle uyarak salgının seyrini hep birlikte değiştirelim”dedi.

Ne demek şimdi bu? Mecbur kalmadıkça evlerimizden çıkmayalım öyle mi? Sayın Vali AK Parti kongrelerine gitmek mecbur mu ki evden çıkabiliyor. Vatandaş için mecbur ne demek siyaset için mecbur ne demek bir de bunu açıklasanız nasıl olur acaba?

Mesela gıda ihtiyaçları için dışarı çıkıp yanlışlıkla maske takmayana ceza uygulanıyor da kapalı toplantılarda siyasi parti toplantıları özellikle de AK Parti toplantılarında neden ceza uygulanmıyor, orada kontrollü mesafeye neden bakılmıyor? Sayın Vali umarım bundan sonra bu gibi insan sağlığını ilgilendiren konulara daha çok dikkat edilir.

GÜNÜN SÖZÜ

Kuyuda su kalmayınca onun kıymetini anlarız... (B. Franklin)