Yazarlar // 16 Haziran 2023 Cuma 01:26
Ragıp GÖKER
Asgari ücret tespit komisyonunun toplantı trafiği başladı,
Döviz kurları artarken, alım gücü de azalıyor biliyorsunuz.
Dövizin yükselmeye başladığı sıralarda zamanın Hazine ve Maliye Bakanı, bu durumu soran gazeteciye ''Dolarla mı maaş alıyorsunuz?'' diye sormuştu ya.
O gazeteciyi bilmem ama dolarla maaş almıyoruz ki, olsa bile sayıları çok azdır ama doların ateşi yükseldikçe bizim alım gücümüz azalıyor.
Dolar yükselmiyor aslında.
Doğrusu paramız değer kaybediyor olmalıdır.
Yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin yanı sıra, özellikle enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz.
Doların her kuruş artması dış borcumuzun da artıyor olması anlamı da taşıyor bir bakıma.
Seçim öncesi Eski Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, katıldığı bir televizyon kanalında asgari ücretin 500 dolar seviyesinde olacağını duyurmuştu.
Bakanın bu açıklamayı yaptığı sıralarda dolar 20.51 lira düzeyindeyken, yazının hazırlandığı sıralarda ise 23,66'dan satılıyordu.
15 gündeki fark bin 500 lira dolayında olmuş yani.
Asgari ücretle çalışanların oranı Avrupa ülkelerinde yüzde 4-6 dolayındayken ülkemizde en az iki çalışandan biri asgari ücret düzeyinde maaş alıyor.
Bizdeki oran 50 dolayında yani. Hatta bu oranı yüzde 60'ı bulduğunu iddia edenler bile var.
Ki;
Asgari ücretle çalışanların tamamına yakını da özel sektör bünyesinde istihdam ediliyor.
Cumhurbaşkanı asgari ücrete zam yaparken cömert davranıyor ama ücreti kamu değil, özel sektör işverenleri ödüyor. Bu durumda İşveren kesimi ücretin 500 dolar seviyesine yükseltilmesine itiraz ediyor.
Asgari ücreti, işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, çoğunluk kararıyla belirliyor. Şu an için uygulanan asgari ücret, brüt 10 bin 8 lira, net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor. Asgari ücretin işverene maliyeti ise 11 bin 759 lira 40 kuruş oluyor.
Yazının hazırlandığı sıralarda kabine toplantısı bitmemişti ama eski bakanın açıklamasındaki gibi 500 dolar seviyesine çekilirse, asgari ücret, yılın ikinci yarısında 11 bin 830 lira dolayına çıkacak.
Yılın ikinci yarısındaki fark ise 3 bin 324 liraya ulaşacak ama geçen yılın Temmuz ayında 5 bin 500 liralık asgari ücret 6 bin 325 lira artacak ve bir yıldaki artış oranı yüzde 115 dolayında olacak.
Bu arada Emekli SGK ve Bağ Kur emeklilerinin maaş artışı ne olacak?
13 Milyon emeklinin gözü kulağı 5 Temmuz’da açıklanacak TEFE - TÜFE oranlarında olacak.
Asgari ücretteki artış 500 dolar seviyesine gelecekse, emeklilerin maaş artışı da bu düzeyde olmalıdır.
Cumhurbaşkanı, asgari ücrete zam yaparken ''Varsın 500 dolar seviyesinde olsun'' derse ki, bunun olmasını çok isterim.
Emekli maaşlarının da ki artış da geçen yılın Temmuz’una göre yüzde 115 oranında olmalıdır.
Emekli maaşı almaya başladığım 2003 yılının Şubat ayında asgari ücretin 2 katından biraz fazla para veriyordu bana SGK.
Şimdilerde maaşım asgari ücretin altında kaldı ne yazık ki.
Ve fakat.
Emekli maaşı almaya başladığım günlerdeki gibi asgari ücretin 2.1 katı para almak isterim ama bunun olmayacağını da biliyorum artık ama buna karşın, en azından maaşımdaki artışın asgari ücrete yapılan zam oranıyla aynı olmasını da beklerim açıkçası.
Bunun da en doğal hakkım olduğunu düşünürüm ayrıca.
Bayram ikramiyesine gelince...!
Kılıçdaroğlu kaybedince Kurban bayramında hesabıma yatacak 15 bin lira buhar oldu haliyle.
Bu durumda Cumhurbaşkanı'nın ''Zam falan yok'' derse de, 13 milyon dolayındaki emekliyle birlikte ben de büyük bir hayal kırıklığı yaşayacağım elbette.
Türkiye'nin yüzde 52'sini oluşturan 27 milyon seçmen, 15 bin lirayı elinin tersiyle ittiyse, öfkeyle karışık biraz kırgın ve de üzgün olmakla birlikte ''Bir bildikleri vardır zahir'' demekle yetineceğim.