limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Aşağıçinik'in Kanserle Mücadelesinde Son Kurban Harun Oldu
Yazarlar // 24 Ağustos 2024 Cumartesi 09:54

Ragıp GÖKER

Aşağıçinik halkının kanserle mücadelesi devam ediyor.

Zehir kustuğuna inanılan baca gazları mı sebep bilmiyorum zira bu konuda bilimsel bir veri yok elim de ancak, iki halamı ve amcamı akciğer kanserine kurban vermiş bir ailenin ferdi olarak doğup büyüdüğü köyümdeki kanser vakalarının artışını başka bir sebebe de dayandıramıyorum açıkçası.

Dün yine bir kanser vakasının kurbanı olan yakın akrabam Harun Aktaş'ın cenazesine katılmak için Aşağıçinik'teydim

Ki;

Rahmetli Harun 15 Mayıs günü aramış ve ''nefes alamıyorum, kendimi boğuluyor gibi hissediyorum. İncir ağaçlarımız kurudu, bahçemizde sebze bile yetiştiremez olduk. Şu baca gazlarıyla ilgili bir şeyler yazamaz mısın?'' diye yakınmıştı

Rahmetlinin sözlerini 16 Mayıs günü bu satırlarda dile getirirken, Ağabeyi Hasan'ın Akciğer kanserinden kaybının verdiği elem ve kederi paylaşmıştık.

Rahmetli Harun ayrıca, evlerindeki sofrada yüzlerce kez karnımı doyurduğum, yani başka bir deyişle birlikte büyüdüğümüz ablaları Mevlide ve Rukiye'nin de aynı illetle boğuştuğunu öğrenmenin şaşkınlığını da aynı anda yaşamış ve duygularımı yine bu köşede sizlerle de paylaşmıştım.

Bilimsel bir veri ortaya konmadığı için özellikle kanser hastalığına bağlı olarak artan ölüm vakalarını doğudan baca gazlarına bağlamak ne kadar doğru olur bilemiyorum.

Ve fakat.

Kansere bağlı ölüm vakaları sadece köyüm Aşağıçinik'te de görülmüyor.

Tekkeköy'ün sınırları içindeki birçok yerleşim yerinde özellikle akciğer kanseri vakalarında artış gözleniyor.

Ki;

Son yerel seçim arifesinde kendisi de Tekkeköy’e bağlı Çırakman köyü doğumlu olan CHP'nin Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Cevat Öncü de benzer şikayetleri dile getirmişti.

Baca gazalarının ayrıca, ekili alanlara da büyük zarar verdiği biliniyor.

Ki;

Şimdilerde gerek Cengiz Holding'e devredilmiş olan Karadeniz Bakır İşletmelerine ait Samsun İzabe tesisleri ve gerekse şimdilerde Toros Gübre’ye devrediliş olan Azot Sanayiye ait Samsun Gübre fabrikalarının bacalarından çıkan gazlar nedeniyle ekili alanların zarar görmesi sonucu yöre üreticilerine yıllarca yüklü miktarlarda tazminatlar ödenmişti.

Baca gazları kamu zararına da sebep olmuştu yani.

Ve fakat.

Paranın ne önemi var, mühim olan insanlık misali.

Yitip giden canların ve çekilen acıların bir bedeli olamaz elbette.

Kaldı ki;

''Gelin bu bedeli ödeyin'' desek de, sesimizi duyacak kimseyi bulamayız zaten.

Ve fakat.

Cevat Öncü'nün ''bu konuda galiba sadece biz sesimizi çıkarıyoruz'' dediği gibi bizden yani mensubu olduğum H.HALK gazetesi ve Cevat Öncü'nün dışında, özellikle baca gazları konusunda sesini yükselten de yok sanırım.

''Kimin neresi ağrır, o bağırır'' derdi Rahmetli Anacığım.

Aşağıçinik'te kansere verdiğimiz son kurban Harun Aktaş’ın kaybı, birlikte büyümüş ve bir dönem sevinci ve kederi birlikte paylaşmış olmam nedeniyle mi bilmem fena halde canımı acıttı.

''Son olur İnşallah'' desem de biliyorum ki; özellikle geceleri hava kalitesinin son derece bozulduğuna dair duyumların ardı arkası kesilmiyorken kanser vakalarının ve dolayısıyla buna bağlı ölümlerin de sonu gelmeyecek.

Aşağıçinik ve civar yerleşim yerlerinden yükselen bu feryadı duyan birileri çıkar ve bu konuda yazılmış son yazı bu olur diye umuyorum.