Artık Yeter, Sabır Taşı Çatladı

Türkiye’de bıçak kemiğe dayandı. Vatandaş her ne kadar sesini çıkarmıyor veya sesini çıkarmaktan korkuyorsa da yönetenler tarafından elindeki ekmeği alıyorsa bu durumun karşısında ne Kuran sallamakla ne de çay paketleri atmakla durulmaz. O nedenle yönetenler yaptıklarından geri dönmek zorundadır. Çünkü artık vatandaşın ekmeğiyle oynanmaya başlanmıştır.

Örnek Samsun, ekmeğe yapılan zammın ardından, 60 gramı 1 lira olan simide de zam yapılarak, 70 gramı 1,5 TL'den satılmaya başlandı. Yani demek o ki artık ne bir paket çay ne de yanındaki bir simit vatandaşı homurdanmaktan alıkoyamayacak. Yönetenler vatandaşa gittikleri her noktada “olumsuzluk” dedikleri bu durumlarla karşılaşacak ve “AÇIZ” kelimesini duyacaklar. Duydukça sinirlenecek ve halkın üzerindeki baskıları daha da artıracaklar.

Neymiş, döviz kuruna göre artan un fiyatları nedeniyle Samsun'da önce ekmeğe, daha sonra da simit ve atoma zam yapıldı. Zamdan önce 60 gramı 1 TL'den satılan simit, 70 gramı 1,5 TL oluverdi. Saygıdeğer Bakan ekonominin ne kadar düzgün olduğunu anlatmaya çalışsa vatandaşa “sen maaşını dolarla mı alıyorsun” diyerek atar yapsa gündemi değiştiremez ve vatandaşın Türkiye’de bir simide muhtaç olduğunu gizleyemez.

Bu durumdan sadece simit alan vatandaş değil simit satanlar da mutlu değil, çünkü onlar da yapılan zammın ardından satışlarının durma noktasına gelmesinden yakınıyorlar. Simide neden zam yapılmış; su, un ve susam fiyatlarını artmış. Ekonominin un ve su fiyatıyla bozulduğunu söyleyenler artık lastiğin patladığını arabanın yol alamadığını yakında uçurumdan aşağı yuvarlandığını da görecekler.

Allah sonumuzu hayreylesin diyeceğim de içimden gelmiyor. Çünkü toplumların hak ettikleri gibi yönetildiğini maalesef öğrenememişiz.

Tarih okurken Vahdettin'in saraydan neden kaçtığını kaçarken ne kadar altını götürdüğünü kitaplar yazıyor. Kısaca saraylar da kaçmayı engelleyemiyor. O nedenle vatandaşlar olarak bu kez kaçışa izin vermemeliyiz.

SOSYAL MESAFE

Toplu taşıma araçları salgının bu evresinde en tehlikeli bulaş olduğu bilim adamları tarafından açıklanıyor. Ancak vatandaşa yasak olanlar, siyasetin başında olanlara pek uygulanmıyor. Özellikle de İktidar’daki partilerin kurullarının toplanması ve gezilerinde sosyal mesafe hiç uygulanmadığı gibi yakın temasla Siyasi Parti Liderlerini de tehlike altına aldıkları görülüyor.

Bu tehlikelerden birisi de Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gezisinde yaşandı. Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı araçtan inmemiş olsa da kendisini karşılayanlar ne sosyal mesafeye ne de maske takma kuralına uyarmışlardı.

GÜNÜN SÖZÜ

Okurken yalnızca yazarın düşüncelerini dikkate almakla kalmayın, kendinizin ne düşündüğünü de tartın. (N. H. Kleinbaum)