Yazarlar // 24 Nisan 2014 Perşembe 00:00
Ragıp GÖKER
Dün 23 Nisan’dı coşkuyla kutladık.
Çocukların bayramıydı ama biz yetişkinler de Ata’mızı bir kez daha minnet ve sevgiyle andık.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının olduğu gün gazetelerde bir haber vardı.
Şu Arap Gazeteci ve İşadamlarının Samsun gezisiyle ilgiliydi haber.
Araplar, Bandırma Vapurunu gezmişler.
Merak ediyorum, bizim muhabir arkadaşlar acaba onlara sormuşlar mıdır ‘‘ Bu kahramanların birçoğu Arabistan çöllerinde de savaştı, bunu biliyor musunuz?’’ diye.
Haberde böyle bir not olmadığı için sorulmamış olduğunu var sayıyorum.
Ben orada değildim.
Ama orada olsaydım sorardım:
‘’Şerif Hüseyin ve adamlarının ihanetinden haberiniz var mı?’’
Devam ederdim sonra:
‘’Arabistanlı Lawrence’in Arap dostu bir kahraman olduğunu düşünüyor musunuz hala’’ diye.
Ve ‘’Sizin dedelerinizin, ihaneti nedeniyle bizim dedelerimizin Arabistan çöllerinde şehit edilmesi konusunda ne biliyorsunuz. ‘Biz yegane dostumuz Türkleri sırtından hançerledik’ diye ders kitaplarınızda bu konu okutuluyor mu? Öyleyse bu kahramanlardan şimdi özür dilemek ister misiniz? diye onlara sormayı çok isterdim.
Onlar, bütün bunları unutmuş olabilirler.
Ve fakat
Ne emperyalistlerin Arabistan çöllerinde petrol uğruna yaptıklarını, ne de Arapların ihanetini unutamayız.
Unutmamalıyız.
Ben her Yemen Türküsü çalınıp söylendiğinde tüylerimin diken, diken olduğunu hissederim.
Birçok vatanperver Türk insanının da hala öyle hissettiğine inanırım.
Bandırma Vapurunda Atamızın ve onun Kahraman silah arkadaşlarının manevi huzurunda şu Arap konukların aklına gelmiş midir acaba Arabistan çöllerinde yaklaşık 100 yıl önce yaşananlar.
Sanmam ama özür dilemek geçmiş midir acaba bazılarının aklından.
Bütün bunları sorup öğrenmek isterdim.
Arabistan toprağında konuşlanmış Coni’nin Felluce Camiinde Arap kadınlara tecavüz ettiklerinde de ne düşündüklerini öğrenmek isterdim mesela.
Yüz yıl önce bizi sırtımızdan hançerleyen dedelerinin ihanetini unutmuş olabilir onlar.
Ve fakat
Irak’ın işgali sırasında yaşananlar daha henüz taze.
Onları biliyor olmalılar.
Sahi o mübarek toprakları, petrolden kazanacakları dolarcıklarını korumak adına Coni’nin kirli çizmelerine çiğneten kendi Vahabisi için ne düşünüyor olabilir şu bizim Arap konuklarımız.
Dedeleri, ihanet etmiş olsa da ben Araplara düşman değilim.
Zira ben Ataol Behramoğlu’nun ‘’Bütün insanları dostun bil, kardeşin bir kızım. / Sevginin ürünüdür insan. Nefretin değil’’ dediği gibi. Bütün insanları dost ve kardeş kabul eden bir anlayışa inanmış birisiyim.