Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman'ın söylediği 'Laiklik yeni anayasada olmamalı' sözleri büyük tartışma yaratırken akıllara başlıktaki soruyu da getirdi:
Anayasa Mahkemesi Ne İş Yapar?
Türkiye Cumhuriyeti’nin yürürlükte bir anayasası vardır.
İlk birkaç maddesini gördüğüm lüzum üzerine buraya aynen alıyorum:
MADDE 1. Türkiye devleti bir cumhuriyettir.
MADDE 2. Türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.
MADDE 3. Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı İstiklal Marşı'dır.
Başkenti Ankara'dır.
MADDE 4. Anayasanın 1 inci maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 İnci maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın söylediği 'Laiklik yeni anayasada olmamalı' sözlerini gelin bir de bu pencereden bakarak irdeleyelim.
Muhalefet Partilerinin yöneticileri Kahraman’ın söylediklerini eleştiriyorlar.
Sizin göreviniz eleştirmek değil gereğinin yapılmasını sağlamaktır.
Boş laflarla millete çalışıyor görünmeyin orada.
Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunanınız var mı?
Anayasa Mahkemesi, Anayasa’yı ihlal durumuna gelen bu sözler hakkında herhangi bir işleme başlamış mı başlayacak mı?
Siz bunları sorun…
Bu ülkede gencecik insanlar Anayasayı değiştirmeye teşebbüs suçuyla yargılanıp idam edilmediler mi?
O olaylarla bu söylemlerin arasında ne fark var ki?
Meclis Başkanı Anayasa’nın değiştirilmesinin şart olduğunu söylüyor.
Sonra da çıkıp kendi düşüncesi olduğunu dile getiriyor.
Gelinen noktada o gençlerden özür dilemek mi gerekiyor?
Herkes kendi düşüncesini söylüyor ve yazıyor ya.
Bunlar da benim düşüncelerim…
BELEDİYELERİN FAALİYETLERİ
Yıllardır belediyelerin yaptıkları bir yıllık faaliyetler Kamuoyuna duyurulurdu.
Bu iş geçtiğimiz yıla kadar sürmüştü.
Peki, bu yıl ne oldu da Samsun’daki Belediyeler bunu es geçti?