ESM, Elektrik Sanayi ve Maden Emekçileri Sendikası gibi uzun bir açılımı var ama bilineni DSİ memurlarının sendikası.
Önceki gün bir açıklama gönderdi. Gazetelerde de okudunuz.
DSİ Mühendisleri, İncirli Deresinin üstü kapatılırsa felakete neden olabilir şeklinde uyarıda bulunmuş. “İncirli deresi neresi?” diye sorarsanız. Lovelet’in yapıldığı yer oyduğunu söyleriz
Büyükşehir ve Canik Belediyesi bu konuda uyarılmış.
Öyle anlaşılıyor ki; Büyükşehir “Tamamdır” deyince Canik Belediyesinin de eli ayağı bağlanmış.
Osman Genç’in açıklamalarından durumun böyle olduğunu anlıyoruz.
Büyükşehir bu konuda hala sessiz.
ESM’den açıklama gelince, bu durumda tazminat hakkı doğabilir düşüncesiyle Lovelet yetkililerini aradım.
Medya sorumlusu Caner Can, Lovelet’in ortaklarından Yalçın Sabırlı ile görüşebileceğimi söyledi.
Saat 14.30’a göre kavilleştik.
Randevu saatinden oradaydım.
Yalçın Sabırlı’yı beklerken, Genel Müdür Hale Düzdemir geldi yanımıza.
Kibar bir hanımefendi.
“Ben Genel Müdür olarak yetkiliyim, Biz kimse ile kötü olmak istemiyoruz ”gibi şeyler söylemeye başlayınca.
Yalçın Sabırlı konuşmayacakmış, onu anladım.
Sohbetimiz sırasında “Merak ediyorum, neden korkuyorsunuz?” diye sordum.
“Korkmuyoruz, biz aslında siyasete bulaşmak istemiyoruz. Gerekeli önlemlerin alınacağına dair bize söz verildi” dedi Hale Hanım kibarca. Söz verenlere de güvendiğini söylemekten de geri kalmadı.
İşletme önümüzdeki hafta açılacak.
Hummalı bir çalışma var.
Ama yazık bu insanlara.
Zararlarının tazminini istemek haklarıdır ama. Böyle bir şeyi bırakın talep etmeyi düşünmüyorlar bile.
Anlaşılan gözleri korkmuş.
Yağmurun bu akşam yağmayacağını kimse garanti edemez.
Yağmasın diye dua etmekten başka ellerinden bişey gelmiyor.
İki kıl çadıra 2 milyon ödeyen Büyükşehir, bu insanların zararını da tazmin etmeli. En azından bir kısmını.
Adamlar başına gelenlerle ilgili talepleri olmadığı gibi bu konuda konuşmaktan bile çekiniyorlar.
Mobbing varsa ki var.
Alın size Mobbing!