Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, "Bizim öyle bir başbakanımız var ki, insanlar ezilme pahasına otobüsün önüne atlıyor.
İşimiz çok kolay. Çıkıyoruz sokaklara rahat rahat AK Partiliyiz diyoruz" demiş...
Ben anlamıştım zaten...
Bir ara Bakan Hayati Yazıcı Samsun'a gelmişti.
Kahvaltı "Kültürlü" olsun diye de Atatürk Kültür Merkezi'nde sabah kahvaltısı düzenlenmişti.
O masada Bakan Bey'in yanında AK Parti Samsun Milletvekillerinden Cemal Yılmaz Demir hemen yanında da Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı
Yusuf Ziya Yılmaz vardı.
Yıllarca yan yana gelmekten ve de resim vermekten çekinen bu ikili ne olmuş ta aynı kahvaltı sofrasında yan yanaydılar???
Bir şeyler olduğunu o zaman hisseder gibi olmuştum.
Yani bana malum olmuştu...
Anladınız mı şimdi siz de?
Yıllardır AK Parti'li olduğunu bir türlü söylemeyen Yılmaz şimdi açıklama yapıyor:
"Çıkıyoruz sokaklara rahat rahat AK Partiliyiz diyoruz..."
Dün, artık AK Partili olduğunu açıklamaktan çekinmeyen Yılmaz yarın CHP veya MHP'den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterilmesinin önünü kapatmış mıdır sizce?
Öyle ya Yılmaz bir dönemlerde CHP'den Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterilmesi için bir otelin merdiveninin altında az mı beklemişti?
Bunu o gün orada olanlar da hatırlarlar ya...
MHP'NİN YÖNETİMİ TOPLANABİLİYOR MU?
Samsun'da 17 artı bir belediye başkanlığını kazanacaklarını her fırsatta ve yerde iddia etmeyi huy haline getirmiş olan MHP Samsun İl Başkanı Şaban Kılıç'a bir soru sorsam acaba cevabı verir mi?
Soru şöyle:
Samsun MHP İl yönetimi kaç kişiden oluşmaktadır, istifa edenler veya istifaları istenenler var mıdır?
MHP'nin il yönetimi normal toplantılarını yapabilmekte midir, yapabiliyorsa bu toplantılara kaç kişi iştirak etmektedir?
Bu soruların yarısına bile verilecek cevaplar olumsuzsa Şaban Kılıç öncelikle yönetimini gözden geçirmeli ve "tek vücut, parçalanmamış"
bir yönetimle seçimlere girebilmelidir.
Aksi durumda eldeki başkanlıklar bile kaybedilebilir...
SİSTEM ÇALIŞSIN DAR GELİRLİ EZİLSİN
Hükümetin bir uygulaması daha geliyor.
Reçetelerle ilgili.
Artık bir liralık ilacı bile reçetesiz alamayacağız eczanelerden.
Yani ilaç için reçeteler zorunlu olacak faturasını ise bizler ödeyeceğiz.
1.29 liraya satılan ağrı kesici, öksürük şurubu, göz kremi gibi ilaçlar için hekime gidip reçete yazdıracağız.
Bu arada 8 lira muayene ve 3 lira reçete katkı payı ödeyip ilacı on bir lira fazlasına alabileceğiz.
Neden böyle yapacağız?
Sistem çalışsın.
Sistem çalışacak ancak dar gelirli ezilecekmiş kimin umurunda...
GÜNÜN FIKRASI
Oflu hoca Cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu:
"Paranızı sokağa atıyorsunuz. Kazanan kim? Meyhaneci... En büyük
dükkan kimin? Meyhanecinin... En güzel ev kimin? Meyhanecinin... Ya en güzel araba? Meyhanecinin...
Bu paraları veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar..."
Aradan 2 hafta geçer, Temel koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek:
"Allah razı olsun hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu.."
Hoca memnun:
"Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatlarını ahrette de göreceksin oğlum" der.
Temel düzeltir:
"İçkiyi bırakmadım hocam, meyhane açtım!"
GÜNÜN SÖZÜ
Böcek olmayı kabul eden, ayaklar altında kalmaktan ve ezilmekten yakınmamalıdır. Kant
DUVAR YAZISI
Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı. Şimdi aslan da aç.