Muharrem Göksel’i tanımam. Onun da beni tanıdığını zannetmem. Adını ilk defa kongre sürecinin başladığı günlerde duydum.
Belki bu benzetmeyi ağır bulanlar olacaktır ama Muharrem Göksel, AK Parti tarafından ‘Aday’ olarak atanmıştır.
Muharrem Göksel gerçekten liyakatli biri olabilir
Samsun il teşkilatını yönetecek yeterliliğe de sahip biri olduğu da düşünülebilir.
Ama bütün bu özelliklerini keşke bir yarışta gösterme şansı bulsaydı.
Biliyorsunuz süreç 20 aday adayı ile başladı.
Sonra dendi ki “Sayı 12’ye indi”
Son olarak ta aday adaylarının beşi Ankara’ya çağırılarak Başbakan Davutoğlu’nun karsına çıkarak sınavdan geçirildiler.
Önceki gün AK Partinin Genişletilmiş İl Danışma Kurulu toplandı.
İl Başkanı Fuat Köktaş, salona kendisinin halefi olarak atanmasını sağladığı Muharrem Göksel’le birlikte girmiş.
Fuat Köktaş, rakiplerine karşı bir kere daha büyük bir zafer kazanmıştır.
Bununla ne kadar gurur duymak hakkıdır.
Ama izlenen siyaset doğru mudur?
Benim o konuda şüphelerim var.
Bu bir aylık süreçte yaşananlar bir yarış gibi gösterilmiş olsa da il başkanlığı için gerçek anlamda bir yarış olmamıştır.
Ahmet Davutoğlu Başbakan ve Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra partinin lideri olmuştur.
Bunu tartışmam.
Ama partinin sahibi değildir.
Recep Tayyip Erdoğan da partinin sahibi değildi.
Partinin asıl sahibi üyelerdir.
Yani şunu söylemek istiyorum.
Muharrem Göksel, partinin gerçek sahipleri tarafından İl Başkanı olarak seçilen biri olmayacaktır.
O sadece ‘Aday’ olarak atanmıştır.
Partinin asıl sahiplerine o atamayı onaylamak kalmıştır.
Seçimi başkası yapmıştır yani.
Bu yarışın galibi olan Fuat Köktaş, danışma kurulunda “Bizi kıskanıyorlar” demiş.
Parti içinde onun başarısını kıskananların olması doğaldır.
Ama “Bizim kongrelerimiz bayram havası içinde geçiyor” demiş ya ona katılmam.
Kimsede heyecan kaldığını sanmam.
Kongrenin gazı kaçtı bence.
Bu atamaya karşın 20 aday adayından biri “Benim bu yapılana itirazım var” diyerek aday olacak mı merak ediyorum.
Bunu özellikle Osman Çetinkaya’dan bekliyorum.