Türkiye’de sosyal adalet var mı? Bu soruya hayır diyenler olabilir ancak ben aynı kanıda değilim. Türkiye’de gerçekten sosyal adalet var. Peki, nerede mi? Bir yolculukta var. Siz bakmayın “pırlantadan KDV alınmıyor bu nasıl sosyal adalet” teranelerine… Bu dünyada ziynetleri KDV ödemeyenler için öte taraf yolculuğunda KDV’den kaçış yok.
Ne kadar zengin olurlarsa olsunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut yasalarına göre, cenazenizi belediye de kaldırsa, çok tantanalı bir tören de düzenlense değişmeyen kural aynı kefen bezine sarılacak olmamız.
İşte o beyaz bez hileyi hurdayı kaldırmıyor. Sosyal adaleti sağlıyor. Çünkü o kefen bezi alınırken yüzde 18 KDV ödeniyor… Hem o kefenin cebi olmadığı da ifade ediliyor… Anladınız mı sosyal adaletin nerede olduğunu?
Cahit Sıtkı Tarancı 35 yaş şiirinde ne güzel özetlemiş bu adaleti ve:
“Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.” derken acaba garibanı mı sarayda oturduğu için ne mutlu bana diyenleri mi kastetmiş?
VATANDAŞ PAZARA GİDEMİYOR
Halk pazarlarında sebze-meyve fiyatlarının daha ucuz olduğu günler geride kaldı. Artık market reyonları ile pazar tezgâhları arasında ciddi bir fark yok. Pazarın en pahalı ürünü ise, 45 TL'ye satılan taze fasulye. Yakın zamanda soğuk hava dalgasının etkisi altına giren Türkiye'de enflasyon nedeniyle sebze ve meyve fiyatları tavan yapmıştı.
Mevsimlik yiyeceklerin yanı sıra sera ürünlerinin de el yakması, pazar alışverişi yapan vatandaşın da ürün satışı azalan pazarcının da canını sıkmıştı.
Samsun'da havaların ısınması ile birlikte halk pazarında birçok kalem üründe geçen haftalara göre indirim meydana geldi. Pazarın en pahalı ürünü ise kilosu 45 TL ile taze fasulye olarak dikkat çekti. Çünkü Türkiye’de olduğu gibi Samsun’da da üretemiyoruz ve dışarıya bağımlı hale geliyoruz.
Oysa Samsun’un her tarafı verimli topraklarla çevrili, su desen sağında solunda iki ırmak var, yani su da bol o zaman neden üretemiyoruz? Üretemiyoruz çünkü üreticimiz bile evinde hazır yemeye alışmış durumda. Bunun altında girdi maliyetlerinin yüksekliği, pazarın ise ithal ürünler nedeniyle ucuzluğu yatıyor.
İŞ BULAMAYINCA
Halk arasında “Şeytan iş bulamayınca” ile başlayan bir söz vardır ancak buradan ne yaptığını yazamayacağım. Samsun’da sokaklarda önceki yıllarda parke taşları vardı. Hatta belediyeler sokaklara döşenecek bu taşları üretebilmek amacıyla tesisler de kurmuştu.
Belediyelerin yaptığı bazı yatırımlar var, bunların başında da sokaklardaki parke taşlarını söküp buraları betonlamak. Betondan yapılmış sokaklarda gezeceğiz bundan sonra. Bir anlam veremiyorum bu savurganlığa. Madem paranız var sokaklarda bu harcamaları yapana kadar garip gurebaya yardım edin, kimsesizlere bakım evleri açın, çocuğuna ve yaşlısına bez alamayanlara bez dağıtın, ücretsiz ekmek dağıtın, evine şeker alamayanlara yardım edin. İşte o zaman gerçekten hizmet yaptığınız görülsün.
GÜNÜN SÖZÜ
Zavallı koyun sürüsü! Çobanı da o besler, çoban köpeğini de, kurdu da.