Benim için yarın kara bir gün.
Çünkü mezarına gelemeyeceğim. Bunun nedeni de şehir dışında olmam. O acı günü dün gibi hatırlıyorum. Trabzon’dan Samsun’a Türk Haberler Ajansı’na geldiğim ve Büroda çalışmaya başladığım gün sen de gelmiştin. TRT Trabzon Bürosuna haber geçiyordun. Kolay değil gerçek haberler yapıyor ve Samsun’da çokça da izleniyordun.
Samsun’da Cemiyet kurulurken de orada başımızdaydın. Herk Samsunspor karşılaşmasında 19 Mayıs Stadı’nda yerini alır ve o şahsına ait olan gülüşünde neşe saçardın hepimize. Son zamanlarda karşılaşmalara da gitmiyorum çünkü Samsun Şehir Stadı’nın içine maden kalıntılar var. Neden o iki fabrikanın yanına yapılmış stat bilmek ve anlamak da mümkün değil. Gelenler zehir solusun diye değilse neden?
Samsunspor karşılaşmalarında usulca yanıma geleceksin ve de elini cebine atıp kavurduğu fındıkları avucumun içine usulca bırakacaksın diye bekliyorum ancak sen yoksun. Yıllar önce Samsunspor’un içine düştüğü girdaptan çıkması gerektiğini anlatırdın ancak o girdaptan çıkamıyor Samsunspor.
“Arkamdan yazarken dikkat et” deyip dururdun da rahatsız olduğun anlamını çıkaramazdım bundan.
“Olmaz yazamam” deyip geçiştirirdim hep. Ne bilirdim rahatsız olduğunu… Nereden bilirdim baba, anne, bir iki ağabey… Üst üste gelen bu acıların kalbini yakıp yıktığını nereden bilirdim ne usta…
Olmuyor işte, başaramıyorum.
Bu yazıyı okusan “Böyle mi yazı yazılırdı Koca Nazif Demirel’in ardından” diye vallahi de billahi de fırçalardın beni be usta. “Bir şiirimi de koyamadın mı oraya?” diye sorardın biliyorum. Sonra da “Pe..pe..pe..” diye gülerdin. Ne olursa olsun, günü gelince ben de geleceğim yanına. Gelene kadar da seni hep o nevi şahsına münhasır gülüşünle hatırlayacağım be usta…
Affet Usta, şehir dışında olduğun için yarın mezarına bile gelemeyeceğim. Gelmiş say beni, her mezarlığa geldiğimde uğruyorum yanına.
TÜRK İNSANI YOKSULLAŞIYOR
Kim ne derse desin. Kim hangi rakamlarla oynarsa oynasın. Gerçek işte bu: Türk insanı günden güne yoksullaşıyor.
Belki bunun aksini anlatmak isteyecekler çıkabilir. Veya “bizim iktidarımızda..” diye başlayıp devamını getirecekler de. Ancak bunların hiç birisi Türk insanının günden güne yoksullaştırıldığı gerçeğini gizleyemez.
İnsanımız günde veya haftada aldığını bırakın da ayda ne kadar et yiyebiliyor? İktidar yanlıları bu sorunun yanıtını verirken sürekli diyeceklerdir, ancak akşam eve gittiklerinde et yemeği bırakın sebzeyi bile zor bulacaklardır.
Evet, Türk İnsanı yoksullaşıyor bunun müsebbibi de yönetenlerdir. Vatandaştan topladığı vergileri yine vatandaşa dağıtmayan ve yandaşlarına aktaran iktidardır.
Meydanlara gelenler liderlerini alkışlıyorlar, orda kendilerine dağıtılanları yiyorlar ancak iki gün geçince hayat yine eskiye dönüyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Başarının %5'i yapmayı bilmekten, %95'i yapabilmekten oluşur.