''YARGI DAVACI MÜTEEAHHİT DAVALI''
H:HALK'ın dünkü manşetindeki ifadeydi bu cümle.
Adalet Bakanlığı, Samsun Adliye Sarayını yapan müteahhit firmadan şikayetçi olmuş.
Haber bu yani.
Müteahhit, 69 eksikle teslim etmiş binaları.
Adalet Bakanlığı da, müteahhidin peşine düşmüş.
Bakanlık müteahhitten şikayetçi olunca açılan davada ''Kamu zararı oluştu, bunu karşılamalısınız'' deniliyor şimdi.
Ve fakat.
Öyle anlaşılıyor ki iki firmanın oluşturduğu konsorsiyumun ortakları olan müteahhitler çoktan sırra kadem basmışlar.
Ara ki bulasın.
Elbette devlet bir zarara uğratılmışsa, bunun peşine düşülecektir.
Dava açılması ve firmalardan hesap sorulması doğrudur elbette.
Ama burada sorulması gereken soru şudur?
Eksiğe rağmen, neden iş teslim alındı.
Bunun hesabı sorulmayacak mı?
Kimler tamamlanmayan binaları teslim aldı.
Ya da teslim almaya zorlandı.
''Aciliyeti vardı'' deniliyor.
Eski adliye binası Samsun gibi büyümekte olan bir şehrin ihtiyacını karşılamaktan uzaktı.
Amenna
Yeni bir adliye sarayına ihtiyaç vardı.
Buna da amenna.
Ve fakat.
Kamuda oluşan zararları vatandaş ödüyor.
Hani nasıl söylenir:
Ödenen her kuruşta tüyü bitmemiş yetimin hakkı var..
Bir iki eksik olsa tolere edilirdi belki.
Ama 69 eksik ne yahu.
Bakanlık Müteahhide ''Eksiklerini tamamla'' demiş.
Bunu biliyoruz ama ''Tamamla'' denilmesi yeter bir gerekçe midir?
Samsun Adliye Sarayı çarpıcı bir örnek olmuş ama kamu ihalelerinin sonunda işlerin teslim alınması sırasında türlü sorunlar yaşandığını işitiyoruz.
Vezirköprü yakınlarında daha hizmete açılmadan köprü çöktü biliyorsunuz.
Çöken köprüde can ve mal kaybı olmaması şansımızdı elbette.
Allah korudu yani
3 Temmuz 2012 bir gece yarısında başlayan şiddetli yağış sonucu Yılanlıdere üzerindeki sel kapanı patlamış, su taşkını Canik'te 13 canı aramızdan almıştı.
Bir Apartmanın kapıcı dairesinde sel suyunda boğulan Bedirhan'ın kaybına neden olan su taşkının Yılanlıdere üzerindeki köprü ve menfezlerin bir taşkını önleyecek özellikte olmadığı anlaşılmıştı.
Bunun hesabını soran oldu mu?
Ve fakat.
Bir suçlu bulundu.
O suçlu yağmurdu.
''Yüzylın yağışı'' dendi o geceki yağmur için.
Oysa yağmur suyu zarar vermez.
Su taşkını zarar verir.
Deniz kenarındaki bir şehir olan Samsun'da derelerde biriken suyu denize ulaştırmadık.
Köprüleri yeterli yükseklikte yapmadığımız gibi menfezleri de yeterli büyüklükte döşememişiz.
Ama şehrimizin belediyesi, diğer altyapı hizmetleri gibi yağmur suyunu da denize ulaştıracak altyapı yatırımlarına para harcamış.
Bu işler yapılmış yani ama 13 can kaybını düşünecek olursak bazı işlerin de doğru yapılmadığı anlaşılıyor.
Birileri eksik iş yapmış.
Birileri de buna rağmen ''Aldık, kabul ettik'' demiş.
Soruldu mu buna dair bir hesap.
Hayır.
Adiye binasında da 69 kalem iş eksik yapılmış.
Benim iddiam değil bu.
Müteahhide dava açan bakanlığın iddiası böyle!
Oluyor böyle vakalar yani.
İlk olmadığı gibi son olmayacağı da anlaşılıyor.