Yazarlar // 4 Temmuz 2016 Pazartesi 00:00
Ragıp GÖKER
DÜNYA Gazetesinin Ankara Temsilcisi Ferit Barış Parlak’ın, Çin kaynaklarına dayandırarak verdiği habere göre Türkiye’nin, ‘Sanghay Beşlisi’ olarak bilinen Sanghay İşbirliği Örgütü’ne üyeliği çok yakın.
Biliyorsunuz Tanzimat’ın ilanından itibaren yüzümüzü batıya çevirdik.
‘Batıya doğru akan nehir’ diye belgesel bile yapmış ve bunu Devlet Televizyonu olan TRT’de yayınlamışız.
Ergenekon’dan çıktıktan sonra yolculuğumuz yüzyıllar boyu hep batıya olmuş.
Viyana kapılarına kadar dayanmış bir milletin torunlarıyız biz.
Ki;
Balkanları İslamlaştırmak adına Tanrı Dağı eteklerinden yolculuğa başlayan benim atalarım, Makedonya’da yüzyıllar boyu hüküm sürmüşler.
Batı bizi istemese de biz kendimizi hep batılı olarak görmüşüz.
Ulu öndermiz Mustafa Kemal Atatürk’ün önümüze hedef olarak koyduğu muassır medeniyetin batıda olduğuna inanmışız ki, öyledir gerçekten.
Zira Osmanlı’nın duraklama devriyle başlayan tarihi süreçte bilimde ve sanatta hep batının gerisinde kalmışız.
Matbaa bile bu topraklara icadının ardından ancak 200 yıl sonra gelebilmiş.
‘’Eller aya, biz yaya’’ durumunda olmuşuz yani.
Önceleri adı Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) olan Avrupa Birliğine (AB) girebilmek için 1963 Ankara Anlaşmasıyla başvuruda bulunmuşuz ama aradan geçen 53 yıla rağmen halen o topluluğa kabul edilmiş değiliz.
Avrupalı olmak için sadece Avrupalı gibi giyinmek yetmiyor.
Avrupalı olmak için onlar gibi düşünmek gerektiğini de anladık, bu yüzden yaslarımızı Avrupa standartlarına uydurmak için yoğun çaba harcıyoruz.
Ve fakat
İngiltere’nin AB’den ayrılma gerekçesi bile bizlerin AB’ye üye olma korkusuna bağlanmışken anladık ki, ağzımızla kuş tusak bile Avrupalı bizi arasına kabul etmekte istekli davranmıayacak.
Ama bu nehir hep batıya doğru akmış.
AB yolculuğmuz bizim bir anlamda milli meselemiz gibidir.
Avrupa bizi kabul etmekte isteksiz olsa bile refahımızı yükseltmek için kendimizi Avrupa’ya uydurmalıyız.
Benliğimizi de tamamen yitirmeden elbette.
Ulu Önderimizin bize hedef gösterdiği muassır medeniyet seviyesine eninde sonunda ulaşacağız.
Ama öyle anlaşılıyor ki, AB’ye kabul edilmeden önce Doğu’ya daha yakın duruyoruz.
Ferit Barış Parlak’ın yazdığına gore Çin Sosyal Bilimler Akademisi, Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Araştırmaları Enstistüsünden Yang Jin, Şanghay Beşlisi olarak bilinen Sanghay İşbirliği Örgütü’ne üyelğimizin yakın olduğunu açıklamış.
Ferit Parlak, bunu Çin Halk Cumhruriyeti Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Zhang Tao’la da konuşmuş.
Ve fakat
Maslahatgüzar bu durumu başka bir boyutta değerlendirmiş.
Türkiye ve Cin Halk Cumhuriyeti ilişkilerinin önemine değinen Maslahatgüzar, Şincan Uygur Özerk bölgesinde yaşanan sıkıntılara atıfta bulunarak, ‘’Şanghay Beşlisine kabul edilmek istiyorsanız, Şincan’a burnunuzu sokmayın’’ demeye getirmiş.
Çin’deki soydaşlarımızın zulüm gördükleri biliniyor.
AB’ye girme umudumuz azalmışken, Sanghay Beşlisine kabul edilmek uğruna Çin’in Uygur Türklerine yaptığı zulmü görmezden gelir miyiz?
Bekleyip göreceğiz.