limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
A Takımı Operasyonu
Yazarlar // 18 Nisan 2015 Cumartesi 00:00

Ragıp GÖKER

Dün ‘A Takımı Operasyonu’ olarak bilinen o operasyonun sekizinci yıl dönümüydü.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, bu operasyonun birinci derecede şüphelisi olarak biliniyordu.
Bütün ısrarlara rağmen o konuda sekiz yıl boyunca hiç konuşmadı ama önceki gün TRT’nin düzenlediği bir panelde bu konuda ilk defa konuşmuş.
Hani nasıl söylenir:
‘Bir konuşmuş, pir konuşmuş’
Başkan, “Samsunspor’a yardım için para topladık diye, irtikap suçlamasıyla bütün arkadaşlarımı aldılar, utanmasalar beni de alacaklardı” demiş.

Şimdi soruyorum:
Yürütülen bir soruşturma nedeniyle Samsun Büyükşehir Belediyesinde başkan yardımcı ve genel sekreteriyle birlikte çok sayıda kişi gözaltına alınırken ve dahi tutuklanıp hapse atılırken, Başkanı gözaltına almaktan ve tutuklamaktan kim utanmış olabilir?
Davaya bakan Hakim ve Savcı mı?
Jandarma Komutanı mı?
Emniyet Müdürü mü?
Türkiye’de yargı sistemi böylemi işliyor?
Ben öyle olmadığını biliyorum.
Anayasamız, Türkiye Cumhuriyeti yasaları önünde herkesin eşit olduğunu söyler.
Mahkemeler ve dolayısıyla hakim ve savcılar, kişilerin sosyal statülerine göre karar vermezler.
Birini gözaltına alırken veya tutuklarken hiçbir hakim ve savcı bu durumdan utanmazlar, hakim ve sacının da bir vicdanı vardır ama hiçbir hakim ve savcı duygularıyla karar vermez. Hakimler ve savcılar kararlarını yürürlükteki yasalara göre verirler.
Durum gerçekten bizim başkanın söylediği gibiyse eğer, bu durumdan bir yurttaş olarak hepimiz endişe duymalıyız.
Yakın çalışma arkadaşları tutuklanırken, Başkan kendisinin de söylediği gibi bir gün için bile gözaltına alınmadı ama irtikap suçlamasıyla açılan davada 49 yıl hapis istemiyle yargılandı.
Başkanın suçlu olup olmadığını bilmiyorum.
Ve fakat
Yusuf Ziya Yılmaz’ın operasyonun sekizinci yıl dönümünde “Arkadaşlarımı aldılar, utanmasalar beni de alacaklardı” şeklinde yaptığı açıklamalarda söylediklerini, yersiz bulduğumu da söylemek isterim.
Başkan bu söyledikleriyle,  başta zamanın Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile İç İşleri Bakanı Abdülkadir Aksu olmak üzere, Samsun’da görev yapan Cumhuriyet Savcılarını, Jandarma Komutanlarını ve Emniyet Müdürlerini zan altında bırakmıştır.
Başkan ve ekibine iftira mı atılmıştır?
Beraatla sonuçlanmış olsa da o soruşturmanın sonucunda bir dava açılmıştır davayı açan savcılar ve bu davayı açan mahkemeler, dava sürecinde başkana iltimas gösterirken, hapse girenler haksızlığa mı uğramıştır
Öyle ya 49 yıl hapis istemiyle yargılanırken, başkan dışarıdaydı ama arkadaşları hapis yatıyordu.
Yusuf Ziya Yılmaz’ın bu söyledikleri Türkiye’de adalete olan güven duygusunu sarsabilecek türdendir.
Kendilerine kumpas da kurulmuş olsa, söylediği gibi utanıldığı için kendisi tutuklanmamış da olsa, Başkan bir suç duyurusunda bulunuyor aslında.
Son söz
Sayın Başkan, İktidarın değil de muhalefetin belediye başkanı olsaydınız, acaba sizi tutuklamak isteyenler utanırlar mıydı?
Boşuna söylenmemiş o söz, “Bir insanın ağzından çıkanı kulağı duymalıdır” diye.