32 Yaşında Süper Lig Görememiş Urfalıyı Anlamak

Samsunspor Süper Lig'e koşuyor.
Kapı aralandı aslında ama bizim takım için, Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'la deplasmanda oynayacağımız maç var ya tam anlamıyla bir dönüm noktasıdır.
Sonuca göre yarışta ya var olacağız, ya da havlu atacağız.
Biliyorsunuz Samsunlu bir gurup gazeteciyle birlikte Samsunspor'un deplasmanda onadığı maçlara gidiyoruz.
Bireysel olarak uzun yıllardır Samsunspor'un deplasman maçlarını izleyen arkadaşlarımız vardı ama toplu gidiş, geliş bizim Mehmet Yazıcı'nın üç yıl önce ortaya attığı bir fikirden doğdu.
Mehmet Yazıcı aynı zamanda Samsun Gazeteciler Cemiyetinin Başkanıdır. Mehmet'in bireysel çabalarıyla başlattığı bu deplasman seyahatleri, cemiyetin katkılarıyla  şimdilerde daha organize olarak yürütülüyor.
'Üç Büyükler' olarak bilinen Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın maçlarına gazeteciler gelirdi ve ben onlara gıpta ederdim. Bir de Trabzonlu arkadaşları bilirim, Trabzonspor neredeyse onlar orada olurlardı.  Şampiyon olduktan sonra Bursaspor’u izlemeye giden gazeteciler var başkaca da yok.
Son yıllarda da Samsunspor'u deplasman maçlarında benim de aralarında olduğum bir gazeteci topluluğu izliyor artık.
Bunu niye yapıyoruz?
Dosta düşmana Samsunspor'un da bu ülkenin büyük kulübü olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
'Samsunspor büyüktür'
Bunu laf olsun diye söylemiyorum.
Bu şehirde yaşayanlar olarak bunun farkına varamıyor olabiliriz belki ama gittiğimiz her yerde bunu görüyoruz biz.
Samsunspor Süper Lig'e koşuyor ama dün Yener Cabbar'ın da yazısında söylediği gibi Samsun'da henüz bir heyecan oluşmadı maalesef.
İki hafta önce Şanlıurfa'daydık mesela.
Büyükşehir belediyesi Şanlıurfaspor'un bizimle oynayacağı maça büyük önem vermiş.
Sokaklar Sarı - Yeşil olmuş adeta.
Ve Billboardlar Urfalıları maça çağıran duyurularla donatılmıştı.
Bizim şehirde böyle bir duruma şahit olabilir misiniz?
Yener Cabbar'ın da yazısında belirttiği gibi bir iki esnaf bayrak asıyor o kadar.
Nerede bu şehrin Büyükşehir Belediyesi.
Büyükşehir yapmazken ilçe belediyelerinin kulübe parasal katkısını zaten beklemiyorum ama ilçe belediyelerinin şehri şampiyonluk havasına sokacak bir girişimine tanık olamamak da beni üzüyor.
Gittiğimiz her şehirde yerel gazeteciler bizi hoş karşılıyorlar ama bir o kadar da şaşırdıklarını gözlemliyoruz.
Mesela Gap Arena’nın basın tribününde Urfalı gazetecilerden daha fazlaydık.
Elazığ'da da öyleydi.
Adana 5 Ocak Fatih terim Stadının basın tribününde neredeyse Adanalılarla eşit sayıdaydık.
Urfa’da maçın bitiminden sonrasında dönüş hazırlıklarımızı yaparken yanımıza iki Şanlıurfaspor taraftarı geldi.
O gün oynanan oyuna olmasa da o iki taraftar, Samsun'a ve Samsunspor'a övgüler yağdırdı.
Ve "Abi, Ben 32 yaşındayım, hiç süper Lig göremedim, siz ne kadar şanslısınız" dedi sonra.
Hakikaten şanlıyız.
Kıymetini biliyor muyuz?

??????