15 Temmuz 2016. Türkiye’de bir darbe girişimi yaşandı. Darbenin kim tarafından ve kime karşı yapıldığının araştırılması için maalesef TBMM’ye verilen soru önergeleri cevapsız kaldı. Bu arada darbe girişimini önlemek için toprağa düşenler oldu. Adeta yer yerinden oynadı. Türk halkı iktidarın yanında oldu. Ancak, iktidarda bulunanlar ve TBMM’de üstünlüğü elinde tutanlar aradan bunca zaman geçmesine rağmen bir araştırma yapıp gerçek suçluları bulamadı. Gerçek suçlu denilenler yurt dışına kaçtı ancak bir türlü yakalanıp geri getirilemedi.
Oysa o gece can verenler anaların babaların çocukları yüreklerini dağladı, o ateş hala sönmedi, iktidar da bu ateşi henüz söndüremedi. O gece uçaklar hava alanlarında bekletildi, tünellere sığınanların olduğu da iddia edildi, ancak araştırılmadığı için gerçek ortaya çıkmadı.
Milleti sokağa davet edip kendileri saklananları da unutmayalım. Ancak Türkiye’yi 15 Temmuz’a getirenleri de unutmadan. Bugün yıldönümü yine anıyoruz şehitleri.
15 Temmuz’u anarken, yine bir uğursuz Temmuz ayının Başında Sivas’ta Türkiye’nin aydınlarının yakıldığını ve oteli yakanların savunuculuğunu yapan avukatları da unutmayalım. Sonrasında hangi siyasi partide milletvekilliği ve bakanlık yaptıklarını de es geçmeyelim. O avukatların daha sonra hangi siyasi akımlarda görev aldıklarını ve bakan, milletvekili olduklarını da unutmayalım.
15 Temmuz’a darbe diyenler, 15 Temmuz’u darbe olarak anlatanlar 2 Temmuz’daki Sivas olaylarını acaba ne olarak anlatacaklar çocuklarına.
Bir grup insanın devletin güvenlik güçlerini aşarak otele yakmaları olarak mı kalacak tarihte, yoksa.
15 Temmuz’un 2 Temmuz olaylarının başlangıç noktası olduğunu unutacak mıyız?
15 Temmuz’u analım, hatta Bayrak yapalım ülkeye. Yapalım da neden?
15 Temmuz şehitleri. Peki ya Sivas Kongresi’nden sonra başlayan Kurtuluş savaşında şehit olanlar ne olacak? Sosyal medyada birileri çıkıp onlar şehit değil mi diyecek, Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da toprağa düşenler…
“Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.”
Şehitlerimi hep birlikte analım bugün ancak şehitler asında da ayrım yapmayalım. Sahi saldın var şimdi sokaklara çıkılacak mı çıkılacaksa sosyal mesafe nasıl sağlanacak?
AK PARTİ’YE SİTEM
Samsun Atakum Belediyesi'ne yerel seçimlerden önce et satışı gerçekleştiren ve seçimlerden sonra yasal faizi ile birlikte alacağı olan 2 milyon 950 bin lirayı alamadığı iddiasıyla mahkemeye başvuran AK Parti eski İlçe Yöneticisi Gökhan Güler, alacak davasını kazandı.
Kazandı da şimdi ne olacak acaba. Borcu MİLLET İTTİFAKI adayı olarak seçimi kazanan Cemil Deveci’nin başında bulunduğu belediye mi ödeyecek?
Borç sonunda ödenecek de zamanında ödenmemesi de firmayı mağdur ediyor sanırım. O firma’nın borcunu neden zamanında tahsil etmediği, neden yargıya girmediği, neden seçim sonunu beklediği de merak konusudur. Yani seçimin Cumhur İttifakı adayı tarafından kazanacağına çok mu emindi firma?
Hayat bu evdeki hesap çarşıya uymayınca şimdi borç Deveci’ye kaldı. Ödeyebilirse ödesin. Yoksa CUMHUR İttifakı’nın seçimi kaybedeceğini biliyor muydu eski yönetim? Bizden sonrası tufan demeye mi getirdiler?
GÜNÜN SÖZÜ
Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalmaktan ve ezilmekten yakınmamalıdırlar. (Kant)