Siyasal bilincim henüz oluşmamışken 1 Mayıs’larda Gelemen’e piknik yapmaya giderdik.
Bize 1 Mayıs’ın Bahar bayramı oldu söyleniyordu.
Kandırıldığımızı anladığımızda alanlara koşmaya başladık ama ben bunun fazla keyfine varamadım.
Şef elime fotoğraf makinesini vermeye başlamıştı çünkü.
İşçiler bayram yaparken bana onların haberini yapma görevi düşmüştü.
Faşist Cuntacılar da 12 Eylül’den sonra 1 Mayıs’ın ‘Bahar Bayramı’ olarak kutlanmasını istemişti.
‘’İşçi Bayramı’’ demek yasaktı, haberlerde böyle yazılmasını bile istenmiyordu.
İktidarlar oldum olası örgütlü güçten çekinmiştir.
En iyi örgütlenenler de işçilerdi.
’Grev kırıcılar’ olmasına rağmen işçiler, uzun süre emeklerinin karşılığını almayı başardılar.
Cuntacılar, siyasi partiler ve derneklerle birlikte bazı sendikaları da kapattılar.
Grev yasaklandı.
Toplu iş sözleşmeler askıya alındı.
Çalışanlar kazanılmış bütün haklarını kaybettiler.
Cuntacılar gidince, toplu iş sözleşmeleri yeniden yürürlüğe girdi ama sendikalı işçi sayısı gittikçe azalmaya başladı.
Sistem ‘Sarı Sendikaları’ doğurdu.
Memura sendika kurma hakkı bile tanındı ama memura grev hala yasak.
Sistem bu arada ‘’Yetmez ama evet’’ diyenler gibi iktidar yanlısı sendikaları doğurdu.
Toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi bile Genel Başkanı iktidardan milletvekili yapılan sendikaya verildi.
Böyle bir sendikanın, memurun işvereni olan hükümetle pazarlık yapması beklenemeyeceği için, hükümet ne veriyorsa, memur onunla yetinmek zorunda kaldı.
Devlet, hizmet alımı adı altında kamu işçisinin yapması gereken birçok işi taşerona devretti.
Milyonlarca işçi taşeronların elinde modern kölelere dönüştü.
Muhalefet partilerinin zorlamasıyla hükümet, taşeron işçilere kadro vereceğini açıkladı ama uygulamanın, sistemin isim değiştirerek devam edeceği anlaşılınca, kamu çalışanlarıyla eşit haklara kavuşacaklarını zanneden taşeron işçileri hayal kırıklığına uğradı.
Çalışanların elinde 70’lerdeki gibi o sendikal güç olsaydı, bugün ne modern köleler olurdu, ne de ‘yetmez ama evetçi’ memur sendikaları.
Emekçiler haklarını söke söke alırdı.
Ama egemenler, emekçilerin bu örgütlü gücünden hala korkuyorlar.
‘1 Mayıs Alanı’ olarak bilinen Taksim’in 1 Mayıs’ta emekçilere yasaklanma nedeni de sanırım budur.
Bugün 1 Mayıs.
Emekçilere kutlu olsun.