ASAYİŞ // 26 Mayıs 2015 Salı 00:00 // Güncelleme: 26 Mayıs 2015 Salı 00:00
“Görevli polise mukavemet ve hakaret” suçlamasıyla yargılanan gazeteci Sedef Kabaş, hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada beraat etti. Mağdur polislerin şikayetçi olmadığı Kabaş, “Adalete güveniyorum” dedi.
Gazeteci Sedef Kabaş attığı bir tweet nedeniyle evinde arama yapmaya giden polislere hakaret ettiği ve direndiği suçlamasıyla hakkında açılan davada hakim karşısına çıktı. İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık Sedef Kabaş ve mağdur polisler İsmail İlker C., Mustafa Metin Ü. ve Cenk B. hazır bulundu.
Duruşmada önce mağdur polisler ifade verdi. Mustafa Metin Ü. üç kişi sivil olarak Kabaş’ın evine gittiklerini, kimliklerini gösterip arama kararı bulunduğunu söylediklerini anlattı.
“SİZ TARAFSINIZ DEDİ”
Soruşturma konusunu anlatınca Kabaş’ın “Nereden geldiniz, neden geldiniz?” diye sorduğunu belirten polis memuru Mustafa Metin U., “Soruşturmanın konusunu öğrenince herkes yapıyor gibisinden şeyler söyledi. Olayı anlatırken parmağımdaki tuğra şeklinde yüzüğü ve yakamdaki tuğralı rozeti gördü. ‘Zaten siz tarafsınız taktığın yüzük ve rozetten belli’ dedi. Kişisel hobim olduğunu söyledim. Sürekli ‘tarafsınız’ deyince taraf olmadığımızı, mahkeme kararı ile işlem yapmamız gerektiğini söyledim. Bu diyalog nedeniyle içeri giremedik. Bu durumda savcıdan talimat almam gerektiğini söyledim. Savcıyı aradım, durumu anlattım. Ben savcıyla konuşurken ‘Cumhuriyetin savcısı ve polisi olun’ dedi. Bunu savcı da duydu” dedi.
“DİRENME HAKARET VE TEHDİT OLMADI, ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM”
Yaşanan tartışmaların ardından savcının Kabaş’ın mevcutlu olarak getirilmesi talimatı verdiğini aktaran mağdur Mustafa Metin Ü. “Avukatıyla görüşeceğini söyleyerek kapıyı kapat. Yaklaşık 15-20 dakika sonra kapıyı açarak bizi içeri aldı. Telefon, Tablet ve laptopuna el koyduk” dedi.
Mağdur Mustafa Metin U., savcılığa giderken Kabaş’ın kendilerine, “Karşımda 3 sivil polisi görünce panik oldum. Şahsınıza yönelik bir tepkim yoktu. Uygulamaya tepki gösterdim” dediğini ifade ederek, “Sanıktan şikayetçi değilim. Bunun dışında bize fiziki bir direnme, tehdit ve hakaret olmadı” diye konuştu.
Benzer şekilde ifade veren diğer polisler de herhangi bir direnme ve hakaret olmadığı için şikayetçi olmadıklarını belirtti.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN POLİSİ İSENİZ ONUN SEMBOLLERİNİ TAŞIYARAK GÖREV YAPMALISINIZ”
Duruşmada daha sonra sanık Sedef Kabaş savunmasını yaptı. Mağdur polislerle benzer şekilde yaşananları anlatan Kabaş, “Sabahın erken saatinde üç sivil giyimli kişiyi görünce polis olup olmadıklarını anlayamadım. Daha sonra kimliklerini gösterdiler. Bana gösterilen arama kararında kendisiyle ilgili olmayan başka bir tweeti de görünce kendisinin suçlu gösterilmeye çalışıldığını düşündüm” dedi.
Tartışma sırasında polisin parmağındaki tuğralı yüzüğü gördüğün ifade eden sanık Kabaş, “Onlara taraflısınız demedim ama tarafsız değilsiniz dedim. Siz Türkiye Cumhuriyeti’nin polisi iseniz onun sembollerini taşıyarak görev yapmalısınız dedim. Tartışma sırasında polis memuru Mustafa Metin Ü. bana ‘geçmişinizden utanıyor musunuz?’ dedi. Bu bana dokundu. Çünkü tarih eğitimi aldım. Yabancılara Osmanlı’yı anlattım. Osmanlıca da biliyorum. Geçmişimle utanmam söz konusu değil. Osmanlı dün, Türkiye Cumhuriyeti bugündür” şeklinde konuştu.
Beraatini isteyen Kabaş, iddia edildiği gibi kapıyı 15-20 dakika sonra değil 5-10 dakika sonra açtığını sözlerine ekledi.
Tutanağı imzalamadığı sorulan Kabaş, “Hakarete varan sözler söylediğim yazılıydı, ben hakaret etmedim, direnmedim. O nedenle imzalamadım” dedi.
İfadelerin ardından kararını açıklayan mahkeme, direnme ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Kabaş hakkında beraat kararı verdi.
"TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM”
Davanın ardından adliye önünde açıklama yapan Kabaş, “Türk adaletine güveniyorum, güvenmeye de devam edeceğim” dedi. Attığı bir tweet nedeniyle sürecin başladığını aktaran Kabaş, “Hakkımda 5 yıl 4 ay hapis cezası istemi söz konusuydu. Ve görülen duruşma sonrasında hakim beraatime karar verdi. Zira ortada bir suç, bir hakaret yok. Polislerimiz şikayetçi değil. Dolaysıyla sonuç beraat. Türk adaletine güvenmek durumundayız. O yüzden güveneceğiz. Bugün olduğu gibi er yada geç adalet yerini bulacaktır” şeklinde konuştu.