Samsun'un 19 Mayıs, Bafra ve Alaçam ilçesi sınırları içinde yer alan Kızılırmak Deltası'ndaki balık gölleri ve Türkiye'deki birçok baraj gölünde İsrail sazanının popülasyonunun artması, balıkçıları zor durumda bıraktı.
İsrail sazanının popülasyonunu azaltmak ve balıkçıları bu sorundan kurtarmak amacıyla Samsun Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından kırsal gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi kapsamında hazırlanan "İsrail Sazanı ile Mücadele ve Kooperatiflerin Güçlendirmesi Projesi", Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınca (DOKAP) desteklenmeye uygun bulundu.
Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, Samsun'daki iç sularda yıllık yaklaşık 200 ton balık avcılığı yapıldığını söyledi.
Son zamanlarda İsrail sazanı gibi istilacı türlerin diğer ekonomik türleri tehdit ettiğini belirten Sağlam, bu tehdidin ortadan kaldırılması, İsrail sazanının ekonomiye kazandırılması ve balıkçılık kooperatiflerinin altyapısının güçlendirilmesine yönelik proje hazırladıklarını dile getirdi.
Daha önce bu türün yakalandıktan sonra imha edildiğini belirten Sağlam, "Kooperatiflerin soğuk hava deposu gibi altyapı ihtiyaçlarını karşılayacağız. Onlara vereceğimiz özellikle İsrail sazanını yakalayacak ağlarla projeyi gerçekleştirip iç bölgedeki sularda İsrail sazanını yakalayıp balık yağı, balık unu fabrikalarına göndereceğiz. İleride belki bunun ihracatına yönelik çalışma yapacağız." dedi.
İsrail sazanının avlandığı göl ve barajlara yerli tür balıkları salacaklarını anlatan Sağlam, "Yani pullu sazan ve aynalı sazan yetiştirip o göllere salacağız. Yerli türlerin popülasyonun artmasını destekleyeceğiz. Proje 3 veya 4 yıl sürecek." diye konuştu.
"Bu balık, göllerin ekolojik gelişimi için çok büyük tehdit"
19 Mayıs Yörükler Sınırlı Sorumlu Su Ürünleri Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Ergün de iç sularda istilacı tür olarak yaşayan İsrail sazanının tatlı su levreği, kızılkanat, turna ve kefal gibi birçok doğal balık türünün varlığını tehdit ettiğine dikkati çekti.
İsrail sazanının Kızılırmak Deltası'ndaki balık göllerine 1996 yılından itibaren zarar vermeye başladığını belirten Ergün, yöredeki balıkçıların balık göllerinden her gün çok sayıda İsrail sazanı yakaladığını söyledi.
Kızılırmak Deltası'ndaki balık göllerinde doğal balık türlerinin her geçen gün azaldığını bildiren Ergün, "İsrail sazanının ekonomik olarak zararı had safhaya gelmiş durumda. İç sularımızda bazı balık türlerimiz yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu istilacı balık kontrolsüz şekilde göl ve göletlere bırakıldı ya da dolaylı olarak geldi. Bu balık, göllerin ekolojik gelişimi ve tür çeşitliliğinin devamı için çok büyük tehdit." dedi.
Yörede 1000 ailenin geçimini balıkçılıkla sağladığını dile getiren Ergün, şunları kaydetti: "İsrail sazanı senede 4-5 kez üreme yeteneğine sahip, milyonlarca yavru yapıyor. Bu balıklar hem diğer türlerin yiyecek alanlarını tüketiyor hem de ekonomik türler olan yerli balık türlerinin yumurtalarını tüketerek onların çoğalmasını etkiliyor. İnsanlar İsrail sazanını yemiyor. Göller bölgesinde yerli sazan, ak balık, kefal, ekonomik değeri olan balıklar. İsrail sazanı burada baskın tür haline gelmeye başladı. Kızılırmak deltasındaki göllerde yılda yaklaşık 1000 ton balık avlarken bu rakam günümüzde İsrail sazanı yüzünden yılda 100-200 tonu geçmiyor."
Ergün, İsrail sazanı ile mücadele kapsamında uygulanacak projeden memnun olduklarını, bunun balıkçıları heyecanlandırdığını ifade etti.